Usulca baktı etrafına. İri gözlerinden damlayan yaşlara aldırmadı. Aynaya sabitlendi bakışları. Uzun siyah saçları, gece kadar karanlık gözleri, solgun tenine inat parlıyordu yine. Elini aynada gezdirdi bir süre. "- Hikayenin sonunu merak ediyorum." "- Hikayenin sonunda adam ölüyor." Yüzüne yayılan gülümseme ölüm kokuyordu. Dudaklarından kaçan hıçkırık ise kaçıncı maziyi hatırlayışıydı kim bilir. -" Sakın bana aşık olmayı aklından geçirme. Beni sevemezsin, ölü adamlar sevilmez." -" Ölü kadınlar çok güzel sevilir oysa değil mi?" Bir hıçkırık daha intihar etti dudaklarından. Aynı anda çöktü yere genç kız. Yorulmuştu artık. Hissediyordu sona yaklaştığını. Omuzlarında ki yükün ağırlığıyla bir feryat karıştı geceye. Çirkinde değildi halbuki. Belki ondan çok daha güzeldi. Sevilmeyecek kadar kötü bir kalbide yoktu oysa ki. Sevmemişti işte. Denememişti bile. Bu acı her şeye bedeldi. -" Bak bu kalp varya, kalbi atmayan birisi için atıyor." -" Benim kalbimde hiç bir zaman kalbi bana ait olmayacak birisi için atmaya direniyor." Yumruk yaptığı elini hızla vurdu aynaya. Elinden damlayan kanlara aldırmadı. Tek düşündüğü yaşadıklarıydı. Asla pişman olmadı genç kadın. Bir an bile acımadı kendisine. Sessiz fısıltısı nara oldu gecelerine... Denize düşen son haykırışın öyküsü...
18 parts