Bilmiyorduk ki kalan külleriniz bile olsa onu kendi elleriyle yeniden toparlayan biri buluyordu sizi.Siz nefes alan bir ölü oluyordunuz,o size nefes aldıran sebep oluyordu.Olmaz demeyin,zaten bu zamana kadar hangi olaya 'bu olur' dediniz ki? Buna da demeyin. Oluyor.Olmak zorunda, yeniden o küllerden doğmak zorundaydı herkes.Hayatın bize koyduğu kanunlardan biriydi bu da. Yașıyordun,ölüyordun,doğuyordun.
Evet ben öldükten sonra doğuyordum.
Zümrüd-ü Anka kușuna yakıșır gibi.
Ve tıpkı sizin gibi benimde hesaba katmadığım bir şey vardı.Belkide kimsenin bu tutarsız hesaba katmadığı gibi.Bu hikayede Tilki kușu kovalamıyordu,binbir kurnazlık kurmuyordu onun için.Onu yakalayıp vermiyordu bașka bir kemirgene.Bu hikayede Tilki'ydi,Anka'yı doğduran.
Ve ben Anka'ydım,doğmak için Tilki'ye muhtaçtım.
~
● Satırlarda kendinizi bulmanız dileğiyle.
*NOT: Bu kitap berbat bir sayısalcının düș dolu balonlarından olușmaktadır.
Haydi,balonları bırakın!
17 yıl boyunca acı çekmiş Aren ve onu arayan 6 adam ama hem mafya hemde Mardinde saygı görülen bir aşiret ağası
Peki Aren bunlarla başa çıkabilekmi?
Bu 6 adam aren'in bütün yaralarını
sarabilecek mi?
Hem klasik hemde klasik olmayan bir aile kurgusu ama bu sefer kız değil erkek
+18 yoktur!!