TUTSAK
  • Reads 1,717
  • Votes 28
  • Parts 10
  • Reads 1,717
  • Votes 28
  • Parts 10
Complete, First published Jul 06, 2016
Sadede gelelim Evrim sen beni sevmesen de senin elini tutuyorum, acı çeksen de saçlarını okşuyorum , bağırsan da konuşmaya devam ediyorum. Beni sakın saçma fikirlerine inandırmaya kalkma. Kıyamam, acı çekermiş gibi bakma. Seni seviyorum, sense her zamanki gibi benim sevgimden nefret ediyorsun. İşte benim sana işkence yöntemim: seni sevmek ve nefretini daha da kabartmak seni seviyorum Evrim, Evrimim konuşmana izin vermiyorum , seni bana bağlayan sözcükler mi sanıyorsun ?Hayır! Hayır, tabi ki ben sana merhametli olmaya çalışırken sen sürekli ağlıyorsun. Sana saf sevgiyi verebilirim ,sen beni kıskandırıyorsun ,seni deliler gibi kıskanıyorum, kimse görmesin seni, hareket etmene izin vermiyorum. Seni seviyorum Evrimim,konuşursan sesine aşık olurlar benim gibi sevemezler sesini, yazık ederler.. Seni sonsuza dek susturuyorum.. Acı çeker gibi bakma bana, seni kutsuyorum bu sandalyeden evrene dağılacak zerrelerin.. Seni sonsuz yapıyorum ..Seni ona hediye ediyorum seni sessizliğe heeediye..
All Rights Reserved
Sign up to add TUTSAK to your library and receive updates
or
#200ilişkiler
Content Guidelines
You may also like
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 9
Fındık Tarlası cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
SARRAF cover
Kara Gül  cover
SAKA VE SANRI cover
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
İMDADIM cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover

Fındık Tarlası

35 parts Ongoing

Ailesinin zoruyla tatilini fındık toplamaya gitmek için harcayan Enes'in başına Ordu'nun mafyası musallat olur.