Yere yatırıldım. Biri düştü, biri daha... Öteki savruldu, sesini duydum kırılışının. Tablosunu seyrettim yok oluşumuzun. "Aynı cümlelerle hüzünlenip, aynı cümlelerle mutlu olan; aynı şehrin, aynı semtin, aynı mahallesinin çocuklarıyız." Öyleydik. Son kez el ele güneşin doğuşunu beklerken düşündüklerim bunlardı. Muhtemelen ben de göremeyeceğim doğuşunu, öldüm mü? Hayır, henüz değil. Az sonra. Az sonra öleceğim ben de. Sona kalan yaprak da düşüyor şimdi. Bugüne kadar yanlış yorumlamışım demek ki bizi. Papatyaydık hep biz, ama tek kızımız Ege'yi sarmalamamıştık taç yaprakların sarı kısma yaptığı gibi. Biz, hepimiz, Ege de dahil hepimiz yapraktı. Sarı kısım ise bizi bir arada tutan şey. Sevgi, güven, dostluk, kardeşlik, ortak paylaşılan şeyler. Biz bunları sarmaladık, bunlar bizi bir arada tuttu. Bilincim, kapanmak üzere. Son yaprak düştü düşecek, sevmiyor...All Rights Reserved
1 part