"Aşk, zehirlerin en tesirlisidir." Küçük bir nar tohumunun kanlı topraklardaki hazin hikâyesiydi Felicia'nınki. Kilit altında geçen sekiz koca yılın ardından teyzesi Cerise'nin bir emriyle apar topar getirildiği Kan Sarayı'nda hayatta kalmak hiç de kolay olmayacaktır Felicia için. Aslanlı tahtın uğruna dökülen oluk oluk kan ile bembeyaz mermerleri kan kırmızı olmuştu bu sarayın, tıpkı barındırdığı asilzadelerin günaha bulanmış ruhları gibi. Attığı her adımda bu kanlı izlerle karşılaşan Felicia artık bir karar vermek zorundadır; ya karanlığa dalıp onunla bir olacak, ya da bir mum olup o karanlığı peyderpey dağıtıp ışığıyla umut olacaktır. Seçimi çok nettir Felicia'nın, bir mum olmayı seçecektir amansız karanlığı aydınlatmak için. Peki ya bu mum karanlığa bir nebze dahi karışmadan yanabilecek mi? "Geliyorum... Kendi hikayemi yazmaya ve bu güne dek yazılanları bozmaya!" 21 Temmuz 2016 / Tüm Hakları Saklıdır © ___ NOTERDEN ONAYLANDI. TÜM HAKLARI KORUMA ALTINDADIR, KOPYALANMASI, ESİNLENİLMESİ VEYA ÇALINMASI DURUMUNDA TÜM HAKLARIMI SONUNDA KADAR KULLANIRIM.