Devasa tüylü şapkasının altında güneşten korunan solgun tenini kırıştırmaktan çekinmiyor, düzenli dişlerini göstererek sırıtıyordu. Polisiye filmlerindeki usta ajanın, suçlunun fotoğrafını gösterip "Bu adamı gördün mü?" diye sormasına karşılık "Hayır, ahbap. Hiç sanmıyorum." diye cevap veren ve birkaç dakika sonra önüne bırakılan dolarlar sayesinde hafızasının tazelendiği bezgin petrol çalışanlarına benziyordu.
Düşündüm de, ben de bilmem kaç kere ünlü yarışlara çıkıp bilmem kaç kere birinci olsaydım posterdeki gibi gülümserdim.
Ama ben olsam, o bıyıkları hemen keserdim çünkü rokfor sosu gibi midemi bulandırıyor ihtiyar!
İtiraf etmeliydim ki, hayatımda ilk defa Kılıçların Sekizlisi gibi hissediyordum..