Story cover for O közde Kahve İçilecek ! by kediliyazar
O közde Kahve İçilecek !
  • WpView
    Reads 1,014
  • WpVote
    Votes 100
  • WpPart
    Parts 3
  • WpView
    Reads 1,014
  • WpVote
    Votes 100
  • WpPart
    Parts 3
Ongoing, First published Jul 12, 2016
Mature
Hayatım boyunca karar verme konusunda her zaman kararsız olmuşumdur. Bakkala giderken hangi pantolonu giyeceğime, gece yatarken bile hangi pijamayla uyuyacağımı Bir türlü seçemem.    
Ama yıllardır karar verebildiğim tek bir şey var; o közde kahveyi içeceğim adamın nasıl biri olduğu.

Herkes tuzlu kahve içeceği adamı arar ben ise közde kahve içireceğim adamı arıyordum. 
Kriterler yıllardı hafızamda yer etmişti bile ; 


 •  kesinlikle esmer olmalı. Sarışınlardan pek haz etmem!

•erkek dediğin kirli sakalı olacak muhakkak. Sakal erkeğin makyajıdır. 

•göz renginin pek önemi yok aslında, şaşı olmasın yeter. Adamın nereye baktığını bişeyim ki es kaza yalnış hatunun saçını başını yolmayayım değil mi? 

•Yemek yapmayı bilmeli, arada temizlikte şart tabi. Ben de orada ona közde kahve yaparım, yorgunluk sonrası iyi gider.

* bana her gün papatyalarla gelmeli. Papatya seven kızlarız sonuçta , düşünsenize her gün elinde papatyalarla kapıdan giren bir adam ..

* Ha bir de; az kalsın unutuyordum ! her zaman alttan almalı. Ben çemkirince "peki hayatım"demeyi bilmeli
aslında böyle erkeği bulunca ağzına sıçıp geri gönderiyoruz ama olsun...

Eylül közde kahve içelim mi uğruna yaşadığı saçma sapan aşk serüvenlerine şahit olmaya hazır mısınız?

O KÖZDE KAHVE İÇİLECEK !
(CC) Attribution-ShareAlike
Sign up to add O közde Kahve İçilecek ! to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
AZE by kelebekleroldu1
20 parts Ongoing
"Tahsin amca kim bu herif?" diye sordum. Kara gözleri avına odaklanmış bir aslan gibi keskince benim ürkek yeşillerime odaklıydı. "Behzat Kıvançlı'nın büyük oğlu Halil İbrahim Kıvançlı." dedi sesinde bariz bir gerginlik vardı. Benim tanımadığım bu adam etrafımdaki herkesi fazlasıyla germiş durumdaydı. "Onlar Karadenizli değiller mi? Ne işi varmış bu topraklarda?" diye sordum. Gözlerimi zar zor kopardım kara gözlerinden. Göz göze geldik Tahsin amcayla, "Onun olanı almaya gelmiş babandan, öyle diyorlar..." Anlamaz bir şekilde kaşlarımı çattım, "Onun olan ne varmış burada acaba? Bizim topraklarımızda hükmü geçmez onun!" dedim çirkefçe. "Benim hükmümün geçmeyeceği bir toprak yoktur küçük hanım." Arkamdan duyduğum sesle irkildim, bu kalın ve sert ses Halil İbrahim denen adama ait olamazdı değil mi? Tahsin amcanın gözlerinden dehşet geçti, arkamdaki adamın önünde hemen ellerini birleştirip başını eğdi ne oldu bilmiyorum ama sessizce yanımızdan sadece birkaç adım ayrılıp bizi baş başa bıraktı ama hala köşede tetikteydi. Cesaretimi toplayarak döndüm ona. Yakın mesafeden gördüm kara gözlerini şimdi daha bir karanlık bakıyordu. "Topraklarınızda gözüm yok. Ben benim olanı almaya geldim." dedi karanlık çıkan ses tonuyla. Yutkundum, sesimin titrememesine özen göstererek, "Senin olan neymiş?" diye sordum. O an gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. "Aze, Aze diye bir kadın. Bey kızı Aze derlermiş buralarda ona." Gözlerim istemsiz irileşti, buzlu suyun içine düşmüş gibi titredim. Aze kızdım ben. Yüreği yiğit, gözleri güleç Aze kızdım... Bey kızı Aze derlerdi bana. *** BU KİTAPTA GEÇEN OLAYLAR VE KİŞİLER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA ALAKASI YOKTUR.
You may also like
Slide 1 of 10
AZE cover
Akım || tex +18  cover
ASYA cover
Karadeniz'in Kızı (Gerçek Ailem) cover
Bin Acı Bir Merhem/ Texting  cover
Yan Dairedeki | texting cover
Abilerim cover
BALIM (gerçek ailem)  cover
İtalyan mafya cover
MEHİR(Gerçek Ailem) cover

AZE

20 parts Ongoing

"Tahsin amca kim bu herif?" diye sordum. Kara gözleri avına odaklanmış bir aslan gibi keskince benim ürkek yeşillerime odaklıydı. "Behzat Kıvançlı'nın büyük oğlu Halil İbrahim Kıvançlı." dedi sesinde bariz bir gerginlik vardı. Benim tanımadığım bu adam etrafımdaki herkesi fazlasıyla germiş durumdaydı. "Onlar Karadenizli değiller mi? Ne işi varmış bu topraklarda?" diye sordum. Gözlerimi zar zor kopardım kara gözlerinden. Göz göze geldik Tahsin amcayla, "Onun olanı almaya gelmiş babandan, öyle diyorlar..." Anlamaz bir şekilde kaşlarımı çattım, "Onun olan ne varmış burada acaba? Bizim topraklarımızda hükmü geçmez onun!" dedim çirkefçe. "Benim hükmümün geçmeyeceği bir toprak yoktur küçük hanım." Arkamdan duyduğum sesle irkildim, bu kalın ve sert ses Halil İbrahim denen adama ait olamazdı değil mi? Tahsin amcanın gözlerinden dehşet geçti, arkamdaki adamın önünde hemen ellerini birleştirip başını eğdi ne oldu bilmiyorum ama sessizce yanımızdan sadece birkaç adım ayrılıp bizi baş başa bıraktı ama hala köşede tetikteydi. Cesaretimi toplayarak döndüm ona. Yakın mesafeden gördüm kara gözlerini şimdi daha bir karanlık bakıyordu. "Topraklarınızda gözüm yok. Ben benim olanı almaya geldim." dedi karanlık çıkan ses tonuyla. Yutkundum, sesimin titrememesine özen göstererek, "Senin olan neymiş?" diye sordum. O an gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. "Aze, Aze diye bir kadın. Bey kızı Aze derlermiş buralarda ona." Gözlerim istemsiz irileşti, buzlu suyun içine düşmüş gibi titredim. Aze kızdım ben. Yüreği yiğit, gözleri güleç Aze kızdım... Bey kızı Aze derlerdi bana. *** BU KİTAPTA GEÇEN OLAYLAR VE KİŞİLER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA ALAKASI YOKTUR.