O diğerlerinden çok farklı. Ne masum. Ne kolay. Ne duygusal. Ne narin. Hiçbiri. O sadece öleceği günü bekliyor. Ya da doğacağı günü. O unutulmuş. Hatırlanmıyor. Umurunda da değil. Umurunda olduğu tek şey sigarasının bitip bitmemesi. Yaşadığı yeri hem seviyor hem nefret ediyor. Belki de hayattan korkuyor. Yaşamaktan. Arkadaşlık onun için pek bir şey ifade etmiyor. O sadece bazı kişilerle canı isterse takılıyor. Popüler değil. Okul onun için pek bir şey ifade etmiyor. Pazar günleri bir süper markette çalışıyor. Bundan nefret ediyor. Ve bir gün, Ed'le sigaralarını içerek yürüyorlar. Ve başlıyor. Hayat. Yaşam. Ölüm. Aşk. Arkadaşlık. Ve o bunun farkında bile değil.