Elimdeki bıçağı beceriksiz bir şekilde sağa sola sallarken "Sakın bir adım daha atayım deme" diyerek tehtid etmeye çalışıyordum onu. Benden korkup korkmadığı muammaydı. "Ah cidden.Beni elindeki meyve bıçağı ile korkutabileceğini mi sanıyorsun yağmur gözlü? "tüm şairlere ilham kaynağı olabilecek kadar kusursuz bir yüz ve ses tonuna sahipti. Fakat ben bir Türk kızıydım.Elin Amerikalı züppesine boyun eğecek kadar düşmemiştim. Atalarımdan öğrendiğim ve kanıma işleyen en güzel hazine buydu benim için. Duruşumu dikleştirdim. "Bana dokunamazsın. Buna izin vermem." dememle kahkaha atmaya başladı. Sanırım kahkahası da yazarlara ilham kaynağı olabilirdi, evet evet. "Senin için onca para ödemişken bu dediğini yapmamın imkanı olduğunu cidden düşündün mü?" tek bir kelime edemeden seri bir hareketle elimdeki bıçağı aldı ve kolumu bükerek beni yüzüstü yatağa yatırıp üzerime eğildi." Bu genelevde becerilmesi gereken en son kişisin ve fazla masumsun ama merak etme seni kurtaracağım yağmur gözlü"