Mavi'ye zaafım vardı benim. Özellikle de Mavi gözlü insanlara. Emre gibi... Ben onu her şeyden çok severken, o beni hiç sevmedi. Hep arkadaşı olarak gördü. Umutlandırdı.. Ben aptal gibi hic vazgeçmedim, vazgeçemedim. O Mavi gözleriyle benim gözlerime baktığımda kendimi kaybediyor, eriyordum. İlk defa mutlu hissetmistim ilk defa sevmiştim. Anlatmaya çalıştım sevgimi belli etmeye çalıştım ama olmadı. Ya gerçekten anlamadı ya da anlamazlıktan geldi. -bence ikinci seçenek daha mantıklı- ondan sonra cesaret edemedim sevmeye, kimseye güvenemedim. Onun gibi masum biri bile bu kadar canımı yaktiysa diğerlerine neden guveneyim ki?
Zor da olsa alıştım artık. Beni sevmeyen birini daha ne kadar sevebilirdim ki? Gözlerimi her kapattığımda mavi gözleri gelirdi önüme. O güzel sesi yankılanırdı kulağımda. Ama şimdi yok. Hiçbir zaman geri gelmeyecek. 2 sene önce kaybettim onu tamamen. Hayatımdan çıkmasına, ellerimden kayip gitmesine izin verdim. Şimdi her denize baktığımda onu hatırlıyorum. Yine gözleri beliriyor.. ve zihninde tek bir kelime oluşuyor "özledim"..
Elimi yanağıma götürdüğümde ıslaktı. Farkında bile degildim ağladığımın. Cebimde peçete aradım ama yoktu. Nasıl olsa kimse yok diye burnunu çektim.
"sümüklü" duyduğum tanıdık sesle başımı hafif kaldırdım. Bana peçete uzatan bir ..öküz beklemiyordum tabi. Adını bilmediğim için ona öküz diyordum ama bence bu isim daha çok yakışıyordu. Elinden peceteyi aldim ve burnumu sildim. Yerimde dogruldum tam gidecekken kolumdan tuttu ve beni kendine çevirdi. "Egemen" anlamaz bakışlarla ona bakıyordum "Adım Egemen. Egemen Özay"