"Oha! Hayvan mısın ya?!" diye cırladım. Öküz üstüme çıkmıştı. Öküz dediğime bakmayın hayvan olan değil bu. "Bi' dur be !" Üzerime çıkmış kafamı sağa sola sallıyordu. Arada yanaklarıma sertçe vurup kırmızının elli tonunu yaşatıyordu. Güya kaybettiğim bilincimi geri getirmeye çalışıyordu. Gözlerimi parmaklarıyla araladı. Dikkatlice yüzüme doğru yaklaştığında, doktor sanki mübarek gözümün röntgenini çekti. Yüzlerimiz arasında bir iki santim kaldığı sırada gözleri dudaklarıma kaydı. Nefes alış verişlerim hızlanmıştı. Yanaklarımdaki kızarıklık tokatlardan değildi. Tam dudağıma öpmek için eğildiğini farkettiğimde elimin ağırlığını kullanıp yapıştırdım bir tane yüzüne. Acıyla yukarı doğru inleyerek zıpladı. "Hoşt! Öküz başlı antilop seni!" Elini yanağına koyup "Ya kızım ne vuruyosun?" diye yakındı. "Fırsatçı pezevenk!." diyerek ayağa kalktım. Her yerim acıyordu onun yüzünden. Bana bakıp "Ah bi' sevsen beni be!" dediğinde orta parmağımı kaldırdım. "Antiloplar da uçar zaten"
5 parts