Kurak bir toprak gibi susadım sana. Ruhum ince bir sızı şimdi. Gecenin sessizliğine boğulmuş yalnızlığım. Yorulmuş bütün benliğim. Seni düşünmek aramızdaki tek köprü olmuş sanki. Sana kavuşmanın ıssızlığına doğru yürüyorum şimdi o köprüde. Bile bile yanıyor yüreğim. Ellerim sema da aşkına. Sensizliğe seni şikayet ederek yürüyorum. Sonra hafif dokunuşlarıyla bir rüzgar beni savurup duruyor bir o yana bir bu yana. Aniden yere yığılan bedenim hıçkırıklarla savaşıyor sanki. Öyle derin öyle buruksun ki bende ne ileri gidebiliyorum ne de geri. Sahi söylesene benim yolum ne olmalıydı artık. Sana doğru mu gelmeliydim yoksa senden doğru mu ? Ben yolumu sende kaybetmişken şimdi bilidiğim yollarda karanlık.