Kanatları zorlara sökülmüş, acıların önüne itilmiş, hali hazırda kanayan dizlerinin üstüne çökmüş bir kadın.
İhanetler tarafından güvensizliklerin tetiğinde yaşamaya zorlatılmış, sırtından defalarda bıçaklanmış bir adam.
Kalplerine aşk geçirmez bir zırh takmışlardı; çünkü tek bir amaçları vardı.
İntikam.
İntikama giden asansörde, son kata ulaşıp gökleri elinizin altına alacak yüksekliğe gelmişken, aşk gelir de asansörün iplerini keserse, ne yaparsınız?
'Aşk, yere çakılmaktır, defalarca. Çünkü dudaklar ahenk içinde dans ettiği sürece, her an yere düşecekmiş hissi vardır üzerinizde. Aşk bir şarap lekesidir. Geceyi süsleyen, kafayı dağıtan, hep kedere hem de sevince içilen. Aman ha, sakın sıçramasın bir yerinize. Lakin aşk, şarap lekesini çıkarmak kadar zordur. Gömlekten değil, yürekten.'
•01.08.16•
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."