Çok okuyan biriyseniz, artık okuduğunuz şeyleri beğenerek etkilenmek sizin için daha zordur. Bir fark arayıp durursunuz ister istemez. Bulunduğunuz başlıktaki listeye giren hikâyeler de bir şekilde benim için iyi kötü farkını ortaya koymuş hikâyelerdir.
Listeye giriş sebepleri ise;
1. Özgünlük. Bir şeylerden esinlenilmiş olsa bile kendi çizginizi koruyor olmak. Bir fark ortaya koymak, ama bu farkı ortaya koymaya çalışırken de saçmalamamak.
2. Türk dili katliamına girişmemiş olmak. Sonuçta buradaki herkes en az ilkokul 4. sınıftan beri Türk dili, dilbilgisi ve imla kurallarıyla ilgili bir eğitim almış oluyor.
3. Bazı çizgileri aşmamak. Toplumun ahlak yapısını ve kültürünü bozan şeyleri normal, kabul görülür şeyler gibi algılatmamak. Cinsel istismarlar, şiddet, uyuşturucu, alkol vb. tüketimini hayatın günlük, normal bir şeyiymiş gibi yansıtmak ve özendirmek. Kabul edilemez.
-Kızımı al götür hem güzel hemde bakire
Ağzım açık ona bakarken yirmili yaşlarındaki adam yanındakine işaret verip beni aldılar evden çıkmadan önce o adamın borcun kapandı bir daha karşıma çıkma dediğini duydum.Beni siyah bir arabaya bindirdiler çığlık atıp yardım istiyordum o sırada adam arabaya binip çenemden sertçe tutup yüzüme tokat yapıştırmıştı
-Kes sesini o ağzını bir daha aç bakalım ne oluyor!!
Kafamı cama döndürüp sessizce ağlamaya başladım gözlerimi açtığımda hayatımı cehenneme dönüştürücek olan o eve bakıyordum...