Hayatında sahip olduğu tek insanı gözlerinin önünde kaybetmiş bir kız, Tuğçe Çelik... "Cinayet masasının en güzel kızı ve harika bir dedektif...Nasıl bu kadar mükemmel olabilir?Neden erkeklere karşı bu kadar soğuk ki? Tek yaptığı cinayetleri çözene kadar saatlerce çalışmak..." dedi Mert kısık bir sesle. Sanırım bu tanıdık cümleyi duymamazlıktan gelebilirim. "O sadece güzel bir yüz veya başarılı bir dedektif değil, o harika ve eşsiz bir kadın.." Bir dakika bu ses...O'nun olamazdı değil mi? Yoksa olabilir miydi?