Gece ne güzel bi'lütüftu bize verilen.Ay yine değerinde parlak...Sessizlik yüreğime karanlığın tüm içtenliği ile siniyordu. • • Rüya denen şey, aslında her insanın istediği, olabileceği ve hatırasının tüm derinliğine kâdir arzusuydu sadece. • • Kişi bakabildiği kadar uzağa,gerçeklere o kadar yakındı.Gökyüzü onu,beni,bizi hapsedebilecek kadar büyükse yeryüzü o kadar dardı. Kalbi böylesine kırılmış her çocuğun rüyası sevgi oldu bu zamana kadar.Tek kelimeyle bi'hayatın düştüğü kuyu,gözlerinin kızarıklığı,tenindeki morluk,dudağındaki yenmişlik,tırnaklarındaki toprak kalıntıları,saçı... Saçı..ve onun asla kaybetmeyeceği yoksun kokusu.Göz yaşları kuyunun suyunu doldurdu;uykusuzluk gözlerini kızarttı,aldığı darbe morarttı her yerini,eşelediği mezar toprağı doldurdu tırnaklarına bir bir kum tanelerini...Tek hayali okyanus kızın saçları, o adamın elleri arasından kayıp gitti tane tane... Ruhuysa elindeki sigaranın dumanını hapsettiği kadar siyahtı. Onun hayatının sessizliği onca insanın suskunluğu değildi sadece.Dişlerinin dudağına; boğazında düğümlenmiş soluğunu kesmek için tutunmasıydı. O karanlığın içinde bile büyük bedenine gizlenmiş küçük çocuğun hatrı ile düşü;en büyük beklentisi sadece sevgiydi işte.Ona kimsenin veremediği sevgiyi istiyordu.All Rights Reserved
1 part