"Hayatı yaşanılabilir kılmamız lazım ." Adamın elleri hâlâ onun saçlarını okşuyordu. Boy farkından dolayı eğildi ve kızın dudaklarına masum bir öpücük kondurdu. Geri çekilip gamzelerini göstere göstere gülümsedi. "Şimdi yaşanılabilir." ** "Ne yaptığını sanıyorsun sen!" diye bağırdı ona. Ela gözlerinde gördüğü ışık şimdi karanlık bir bataklıktı. Nasıl hissettiği, ne düşündüğü anlaşılamayan bir bataklık. Onu göğsünden ittirmeye çalışsa da etki etmemişti. ** Elleri deli gibi titriyordu ve yaşları dökülmeye devam ediyordu. Ateş etti, olmadı. Bir kez daha, bir kez daha... Bediz'e o kadar yaklaştı ki nefesini üstünde hissediyordu. Bir kez daha ateş ettiğinde yüzünün her tarafı onun kanıyla kaplanmıştı. Fakat onu öldüren kendisi değil, arkasında duran... ** Babasını bulacaktı. Alparslan Karaman , ölmemişti. Ölemezdi. ** Tek cümle. Yıllardır ağzından çıkan tek cümle buydu. Ona baktı, gözlerindeki öfkeyi görebiliyordu. Buna mutlu olacağını asla düşünmezdi. ''Senden nefret ediyorum.''