Salıncakta sallanmayı ve hayal kurmayı sevmeyenler var mı aramızda? Eğer varsa onları sol köşeye alalım.
Bize, hayal kurmanın bu dünyadan kaçış olduğunu ve salıncakta sallanırken rüzgarın yüzünü yalamasından daha özgür hissettiren bir duygu olmadığını düşünenler lazım. Çünkü başrollerimiz tam olarak öyle.
Hayatları sadece okul ve evden ibaret olan iki kuzen. Biri İzmir biri İstanbul'da. Ve tek sahip oldukları şey birbirleri. Hayatlarının bu kadar sıkıcı olmasının sebebi ise aileleri. Kahkahalarıyla ışık saçan ama kalplerinde en yakınları tarafından yaralar açılmış iki kuzen. Birinin geçmişiyse daha akıllara kazanır cinsten.
İki farklı şehirde yaşayan bu kuzenlerin bir araya gelebildikleri tek tarih: Yaz tatili. Tatillerinde de tek yaptıkları şey salıncağa binmek. Bir ara hayal de kuruyorlardı ama sonradan kurdukları her hayal ardı ardına yıkılınca vazgeçtiler.
Her tatil bu kadar sıradan geçerken bu tatil biraz daha farklı sanki. Tabularını yıkacakları, kendileri olacakları ve belki de geçmişleriyle yüzleşecekleri bir tatil. Bir o kadar da bol bol kahkaha atacakları.
Eğer siz de o kahkahalara ortak olmak, yeri geldiğinde de gözyaşlarını silmek istiyorsanız; buyrun başlayalım.
[Bir ömür uçsam ufkun ötesine,
Bazen yalnız bazen birlikte]
*Olamayan Hayalin Karekteri bu kitap senin için.
"Aynı yeryüzünde değil,aynı gökyüzündeyiz!"
Kitap kapak tasarımı @mrsphant0m'a aittir.
Kapakta bulunan fotoğraf instagram Emrah Aslantepe sayfasından alınmıştır.