Story cover for GÜNAH VE ÖDÜL (RAFLARDA) by oguzsagirci
GÜNAH VE ÖDÜL (RAFLARDA)
  • WpView
    Reads 3,428,176
  • WpVote
    Votes 67,469
  • WpPart
    Parts 13
  • WpView
    Reads 3,428,176
  • WpVote
    Votes 67,469
  • WpPart
    Parts 13
Complete, First published Jul 27, 2016
"Genç kadının yüzü tahmin ettiğinden de güzeldi. İri gözleri, akşam kadar siyahtı. Dudakları bir çift kırmızı gül yaprağıydı. Saçları cehennemin tutkulu alevleriydi."
    
         Sanem Destina sırlarla dolu bir kadındır. Ne olduğunu bilemeyiz. Ama onu severiz. Sanem anlatılamaz. O'nu kendiniz keşfetmeniz lazım.  O'nun hakkında ne söylesem de güvenmeyin bana. Ben sadece gördüklerimi aktarırım,  fakat Sanem,  gördüklerimden fazlasıdır.
    
         Günah Ve Ödül, benliği oluşturma süreci ile bir sanat eserini yaratma süreci arasındaki ilişki üzerine karmaşık ve derin bir tefekkürün ifadesidir. Sanatın felsefeye, felsefenin sanata dönüştürüldüğü bir romandır. Ruhun aşk olarak adlandırdığı hastalığın bütün evrelerinin detaylı bir raporunu içerir.  Sanatsal açıdan mükemmel ve acayip bir öyküdür. Hoş bir estetik yolculuktur. 
    
         Bordo renkte bir çalışmadır Günah Ve Ödül; tutkunun kırmızısı ve melankolinin siyahıyla yoğrulmuştur.  Bu romanı okurken; gerçek ile yanılsama arasındaki farkı göremeyecek kadar aklınız karışacak. Şiirsel bir yolculukta; erdem, ahlak ve iyilik kavramlarını sorgulayacaksınız.
All Rights Reserved
Sign up to add GÜNAH VE ÖDÜL (RAFLARDA) to your library and receive updates
or
#297kötükız
Content Guidelines
You may also like
Rayiha | Köy - Anlaşmalı Evlilik by mavverra
45 parts Ongoing
Nehirde yıkanırken kendisini izlediğinden habersiz olduğu adam onu boğulmaktan kurtarır. Fakat suni teneffüs yaptığını gören köylüler onları sevişiyor sanınca olaylar bir namus davasına dönecek şekilde karışır. ❝Bataklığın neredeyse son bulduğu bu noktada karşısına çıkan manzara onu şaşkına çevirmişti. Bu kadar tenha ve tehlikeli sayılabilecek bir yerde bir insan neden yıkanmayı seçerdi? Aklına ilk olarak suyun serinliğinin cazibesi ya da bataklığın hemen ötesindeki doğal kaynaktan gelen berrak su ihtimali gelse de mahremiyet ihtiyacı düşüncelerine hiç uğramadı. Genç kadın önce ıslaklığı sebebiyle üzerinde yalnızca ince bir tabaka gibi duran kombinezonunu ağır hareketlerle çıkarıp bir kayanın üzerine bıraktı. Ardından sütyeninin kancalarını çözüp omuzlarından kaydırdı ve onu da aynı yere bıraktı. O an suyun yansımalarıyla parlayan bembeyaz, dolgun göğüsleri gözlerinin önünde bütün çıplaklığıyla belirmişti. Bakışları istemsizce o dik ve kusursuz yuvarlaklığa kaymış, ardından ucundaki canlı pembe tomurcukları seçmişti. Bu görüntünün şimdiye dek gördüğü en baştan çıkarıcı şey olduğunu düşündü bir an.❞ ▪︎Rayiha : Hoş koku ▪︎Yaş farkı vardır. ▪︎Cinsellik ve küfür barındırmaktadır. Rahatsız olacaklar, duyar kasacaklar uğramasa çok iyi olur. Tamamen eğlenmek amaçlıdır. Kadına şiddet ve tecavüz yoktur.
Karanlığın Tutsağı +18 by lyrdaas
45 parts Ongoing
"Benden kaçabilirsin sanıyorsun, ama adımların nereye giderse gitsin, gölgen yine bana ait. Adını bile fısıldamadan yaşayamam; sen, kendini unutsan bile bende kalacaksın." Alpay Aras Demirkıran "Onun karanlığında boğulmakla, onsuz yaşayamamak arasında kaldım... ve galiba ikincisi daha korkutucu." Simay Altan Gazeteci olan Simay, kimsenin cesaret edip eline alamadığı dosya üzerinde çalışmaya başlar. Bu dosya, kimsenin dokunmaya cesaret edemediği mafya patronu Alpay Aras Demirkıran'ın dosyasıdır. Bunun hayatındaki en büyük haber olacağını sanıyordu. Oysa bu, hayatını geri dönüşsüz bir şekilde çalacak adamla tanışmasının başlangıcıydı. Sigara dumanı, yağmur kokusu ve tehlikenin çekici yüzü... Simay, her adımda daha çok karanlığa çekiliyordu. Ve bazen, en büyük hata; gerçeği ararken, onu koruyacak olanın aynı zamanda seni mahvedecek kişi olmasıydı. -Kesit- "Sana olan bu his," diye başladı, parmakları kucağındaki tenimi okşarken. "Bu, sadece bir aşk değil. Bu, benim varoluşumun tek nedeni. Sen, benim son sığınağım, ilk ve tek zaafımsın." Aras... Bu adam... O, bir mafyaydı. Kanlı elleri, karanlık sırları ve tüm dünyayı yönetme gücü vardı. Ama bana baktığında, o kehribar gözlerde gördüğüm şey... o, dünyanın en büyük zayıflığıydı. Ve o zayıflık, bendim. ​Bana "zaafım" demesi... Bu, bir milyon dolarlık mücevherden daha değerliydi. Onun laneti bendim... Eğer ben onun ilk ve tek zaafıysam, oda benim son ve tek sığınağımdı Ve biliyordum ki, bir gün o zaafı için dünyayı yakarsa, ben o alevlerin içinde gülümseyerek yanacaktım. Not:Bu kitapta bol bol smut içerik olacak yani +18 sahneler, argo kelime küfür vb. şeyler ön planda. Rahatsız olanlar okumasın lütfen.
EMANET by aysegulkalayzengin
51 parts Complete
Bebeği lösemi olan Arslan ile kardeşinin beyninde tümör olan Ayşegül, çaresizlik dolu bir dönemde kaderin ağlarını örmesiyle karşılaşır. Onların çaresizlikten başlayan zoraki evlilikleri, acaba güçlü bir aşka yuva olabilecek miydi? "Sakin misin?" diye sorduğunda, iyice yaklaştı. "Sakinim." Onun sözlerinden cesaret alarak, dudaklarıyla dudaklarına dokundu ama ansızın yüzüne yediği tokatla, şaşkına döndü. Ayşegül'ün tedirgin bakan ela gözleri, kırpışan kirpiklerinin altında fazlasıyla masum duruyordu. "Özür dilerim." "Önemli değil... Şimdi ben seni tekrar öpeceğim ve sen bana tokat atmayacaksın." "Sen öpeceksin, ben tokat atmayacağım." "Aynen öyle..." "Tamam." "Öpüyorum." "Öp..." "Tokat yok?" "Tokat yok." Arslan, dudaklarını hafifçe onun dudaklarına değdirdiğinde, Ayşegül istemsizce geri çekildi. Onun gerilemesiyle, Arslan ona doğru yaklaştı. "Kaçarsan olmaz." "Kaçmamam lazım, evet!" "Ayşegül, sakin kal..." "Sakinim. Gayet sakinim!" Karısının titreyen ellerini tuttu ve dudaklarına götürüp öptü. Onu yatıştıracak başka bir çare bulamamıştı. Onun derin bir şekilde nefes almasıyla, rahatlamaya çalıştığını gördü ve tekrar denedi. Dudaklarını onun dudaklarına yakınlaştırdı ve ansızın Ayşegül'ün onu öpmesiyle şaşkınlığa uğradı. Geri çekilen Ayşegül, telaşla söylendi. "Çok pardon! Sen öpecektin, ben tokat atmayacaktım! Ben yanlışlıkla öptüm!" Arslan, kıza şaşkınca baktı. Bu kız gerçek miydi? "Biz öpüşmeye bu kadar zaman harcadıysak, gerisi..." diyen Arslan, geri çekilip önüne döndü. Ne yapsaydılar acaba? Sakin yaklaşınca, becerememişlerdi. Bir anda mı olsaydı? Bir de onu denemek isteyerek tekrar karısına döndü ve ansızın dudaklarına yapıştı. Uzun öpücüğü, nefes almak adına sonlandığında, tekrar yanağına yediği tokatla şaşkınlığa uğradı. "Ayşegül, tokat yok demi
You may also like
Slide 1 of 10
Gölgeler Uzandığında cover
SEPYA cover
MALKOÇOĞLU cover
SONUN BAŞLANGICI cover
Rayiha | Köy - Anlaşmalı Evlilik cover
Karanlığın Tutsağı +18 cover
KURALSIZ cover
EMANET cover
Korumam (+18)  cover
Döneceksin Diye Söz Ver cover

Gölgeler Uzandığında

69 parts Complete

Buket Koçan, bir silahlı çatışmanın ortasında kurşunların açık hedefi olan patronu Seray Köksöz'ü korumak için onun önüne atladığında hayatının son bulabileceğini düşünememişti. Ancak olan olmuştu. Buket ölmüştü. Üstelik patronunu da kurtarmayı becerememişti. İki kadın da o gün hastaneye kaldırılmış, yan yana olan ameliyat odalarında kurtarılmaya çalışılmıştı. Buket'in beyin ölümü gerçekleşirken Seray kalp nakline ihtiyaç duymuştu. Ve mucizevi bir şekilde Seray'ın bedenine sadece Buket'in kalbi değil, ruhu da yerleşmişti. Buket gözlerini hayata yeniden açtığında kendisini patronu Seray'ın bedeninde bulmuştu. Üstelik patronu bir mafya liderinin karısıydı! Ve adam evlendiği günden beri bir kez bile görmeye gitmediği karısını o silahlı saldırıdan sonra kendi evine götürmüştü. Buket artık Seray'dı. Ve gerçek kimliğini nasıl gizleyeceğini bilemiyordu. Neyse ki patronu izmir de ailesinden ve kocasından uzakta tek başına yaşadığı bir hayat sürüyordu. Bu yüzden karakterindeki değişimleri farketmeyeceklerini umuyordu. Sürpriz yumurtadan çıkar gibi hayatına giren sözde kocasını da boşayacak, kendi hayatına geri dönecekti. Tabii, beklenmedik bir şekilde kocası onu yanında tutmaya karar vermezse...