Sevmek tek taraflı bir eylemdir. Senin onu sevmen, onun seni sevmesine bağlı değildir. Seversin işte, sorgusuz sualsiz. Onun artık seni sevmediğini bilirsin ama kabullenemezsin bir türlü. Çünkü senin içindeki aşk duygusu hala canlıdır, ölmemiştir. Belki bedenen yanındadır sevgilin. Ama ruhu çoktan
gitmiştir, bu acımasız gerçeği bildiğin halde sen gidemezsin. Çünkü sen bir kafesin içindesindir. O kafesin kapısı açık olduğu halde çıkamazsın dışarı. Ne olursa olsun, hangi şart altında olursa olsun o aşka dair umut edebilecek durumdasındır. Sağlam bir zemine basmıyorsundur, bastığın yer ayaklarının altından kayıp gidiyordur, buna da engel olamıyorsundur ama "Yaşayacak, paylaşacak daha çok şeyimiz var" deyip gitmiyorsundur. Hatta "Bundan sonra yaşamasak, paylaşmasak da olur. Gitme fikri, yalnız olma fikri tüm vücudunu titretiyordur. Aşk seni bırakmıyordur... Umut işte, "Beni yeniden sevebilir" diyorsundur, "Yeniden aşık ederim kendime" diyorsundur...
Konu:
Bir hemşire işine yine her zamanki gibi geç kalır ve patronu onu işten kovar, hemşirenin Nehir diye bir arkadaşı vardır ve ona iş ilanı verebileceğini söyler. Hemşire eve geri döndüğünde akşama kadar iş arar fakat bulamaz, bu yüzden de arkadaşı Nehirin dediği gibi iş ilanı verir...
İşte her şey o ilana cevap geldikten sonra başlar.