GÖLGE - VADE
  • Reads 87,721
  • Votes 4,102
  • Parts 26
Sign up to add GÖLGE - VADE to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
MÂHPARE by msaslann
37 parts Complete
"Çok mu seviyorsun?" diye sordu Arslan dayanamayarak. Ahsen ise usulca salladı kafasını. "Tamam, gel o zaman." Elini bırakıp Ahsenin korkuyla yere bıraktığı bisiklete yöneldi. Bisikleti kaldırdığında aklından geçenden emin olamadı. Bu bisiklet ikisini de kaldırır mıydı bilemiyordu. Fakat denemeden bilemezdi. "Arslan abi?" diye sordu küçük kız şaşkınlıkla. Arslan yakışıklı yüzüyle Ahsene baktıktan sonra önündeki kısma vurdu iki kere. "Bisiklet bisiklet demiyor muydun? Atla hadi!" Arslan Ahsenin kıpırdamadan durduğu yerde kendisine bakarken ki yüz ifadesine gülmeden edemedi. Ardından hemen konuştu. "Hadi mâhpare..." tehdit edercesine devam etti. "Beklemem bak!" Yeşil gözleri hemen açıldıktan sonra vakit kaybetmeden daha doğrusu Arslan abisi fikrini değiştirmeden hareketlendi küçük kız. Arslanın da yardımı ile oturdu önüne. "Mahpare mi?" dedi tam olarak telaffuz bile edemezken. "Hoşuna gitmedi mi?" diye sordu Arslan henüz hareket etmeden. Buna karşılık kafasını salladı hızla Ahsen. "Ne demek ki?" "Ay parçası..." dedi gözleri küçük kızın yeşillerine birkaç saniye takılırken. Ardından hemen toparladı kendisini. "Şimdi?" dedi sorunun cevabını yeniden almak ister gibi. "Şimdi hoşuna gitti mi?" Kocaman gülümsedi Ahsen. Saçlarından yayılan kokunun farkında olmadan bir kez daha salladı kafasını. "Hı hı.." ardından o da yeşillerini kahveleriyle buluşturdu. "Çok güzel." © Tüm Hakları Saklıdır kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerlerde kullanılamaz. Mâhpare adıyla yazılmış wattpad üzerindeki ilk hikayedir.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
83 parts Ongoing
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
ŞEHİRDEKİ YABANCI by cokkonusanpapatya
6 parts Ongoing
"Geçmiş bu kadar önemli mi?" diye sordum. Ona Demir'i sevmediğimi söyleyerek yalan söylemek istemedim. Ama ona zamanında Demir'i çok sevdiğimi de söylemek istemedim. Behram beni anladı zaten. Bunu yüzünde oluşan acı tebessümden anladım. "Önemli olan şu an kimin yanında olduğum değil mi?" dedim. "Önemli olan" diyerek hafifçe kalbime dokundum. "Şu an kalbimi de aklımı da kimin meşgul ettiği değil mi?" Yüzündeki acı dolu tebessüm yok olduğunda rahat bir nefes aldım. Acı çekmesini istemiyordum. "Gerçekten mi?" diyerek doğrulduğunda neredeyse ayakkabılarımız birbirine değecek kadar yakın olduğumuz için dengemi kaybettim. Onun üst bedeni arabaya yaslı olduğu için bu kadar yakın olabileceğimizi hiç düşünmemiştim. Sendelediğim için refleksle belimi tuttu ve beni kendine doğru çekti. Göğsüyle burun buruna gelirken kesik bir nefes aldım. Behram bana ilk defa dokunuyordu. İlk temasımızdı. Bu o kadar ani olmuştu ki gözlerim iri iri olmuş, dudaklarım aralanmıştı. Ellerimin ikisi de kalın kollarına tutunmuştu. Belimin üzerindeki büyük elinin dokunduğu yerlerin karıncalandığını hissederken yay gibi gerildim. Göbeğimi içime çekerek nefesimi tuttum. Şortun açık bıraktığı çıplak bacaklarım pantolonla sarılı olan bacaklarına yapışmıştı. Nefes alışverişlerim hızlı mıydı yoksa kesik kesik miydi bundan bile emin olamıyordum. İçinde bulunduğum yakınlık tamamen aklımı uçurmuştu. Ardı ardına kaç kere yutkunduğumu bilmiyordum bile. * "Ben senin şehrine gelen yabancıyım Mâhpeyker. O muhteşem hikâyeyi de seninle yazmaya meyilliyim."
You may also like
Slide 1 of 10
Lavin cover
MÂHPARE cover
The Last Breath 'Son Nefes' DELENA & KLAROLİNE cover
Kocamın Patronu cover
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK cover
KALBİNUR cover
SESSİZ GELİN (Tamamlandı) cover
Tehlikeyle Dans... cover
ŞEHİRDEKİ YABANCI cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover

Lavin

37 parts Ongoing

İntikam uğruna kaçırılmış Lavin. Dedesi tarafından hayatı cehenneme çevirilen Lavin. Babası ve annesi tarafından sevilmeyen Lavin. Bebek iken diğer bebek ile değiştirilen ve acıya mahkum olan Lavin. Söyle. Hangisi daha acı? Bu hayattan kurtulabilir mi? Gerçek ailesi ile anlaşabilir mi? . Değiştirilen bebek kurgusudur. .