Ne ara sevdim ben bu adamı? Ne ara ona ağlayacak kadar baglandım? Neden bu küçük kızın kalbini yerle bir etti? Ben eski ben değildim. Hep gülen, insanları espirisinden bunaltan o Azra yoktu artık.Biliyordum.
Sağolsun, bütün grup, Ayaz hariç eve gelmişlerdi. Onun gelmemesi az da olsa üzmüştü yine beni.
İçimdeki kız çocuğu şuan pencereden gelişini bekliyordu onun. Geldiği zaman sımsıkı sarılacaktı ona. "İyiki Geldin.." diyecekti.
Beni darmadağın etmişti. Şimdi ise yoktu. Ah, bunu zaten ben istememiş miydim? Kendi ellerimle itmiştim onu.
Ne kadar uzak, o kadar iyiydi aslında benim için. Çünkü bir an kendimi tutamayacak "Seviyorum seni adam!" Diyecektim. O dalga geçecekti..Gülecekti. Belki ciddiye bile almazdı dimi beni?....
*****
"Hayatın siyahken, mavi hayaller kuramazsın."
**
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."