Olan biteni izliyor ve tirtir titriyordu bedenim.Okyanus mavisi gözler bi an düşündü.Önce silaha sonrada bana bakındı ve uysalca silahını indirdi.Kuzey "Senin en mutlu gününde hayatını cehenneme çevireceğim Taşkıran!" dedi sert ses tonuyla ve uzaklaşıp gittiler.Sessizliğimi bozduğum gibi hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Vücudum kurşunun etkisiyle kavruluyordu adeta.Bedenim büyük bir gürültü eşliğinde soğuk zeminle bütünleşti.Elimi kurşun yarasına götürüp yaraya küçük ellerimle baskı uyguladım.Kanayan yara durmak bilmeksizin daha fazla akmaya başladı. Kim derdi ki, üvey annesinin eziyetlerine katlanan genç kızın bir kan kaybından öleceğini.Bir süre kurtarılmayı bekledim ve uyanık kalmaya çalıştım.Ama ne gelen ne de giden olmuştu.Göz kapaklarım uzun direnişlerinin ardından yavaşça kapandı.Soğuk zeminden güçlü iki el bedenimi kolları arasına aldı.Soğuk hava dalgası tırmalarcasına yüzümü yüzüme vurdu.. Okumaktan zevk alacağınız türde bir kitap eğer beğenmezseniz ilk bölümden bırakın okumayı derim;)