Ellerini belimin kıvrımlarına indirirken, dudakları küçük bir köprü oluşturarak gerdanıma ulaştı, kokumu içine çekip yavaşça dudaklarını tenimden çekti. Kavruluyordum onun ateşinde, göz göre göre yanıyordum. Fakat bundan haz alıyordum acı çekmiyordum. Kalın ve boğuk sesi ulaştı kulağıma. "Cennette hizmet etmektense güzelim, cehennemde yanarak hüküm sürmek daha iyidir." Korkakça kafamı kaldırdım, şeytanın kollarındaydım. Maviye çalan harelerinde ölüm vardı onun, bakan zehrinde boğulur, çırpındıkça daha çok batardı. Cehennemdi o, Ve ben boğulurcasına, doyumsuzca baktım yasak olana, öleceğimi bile bile zehirlendim ben o gözlerde. Dur diyen olmadı, O, içtiğim zehirin bir parçası, o gözler benim kefenim, ölümüm, o benim son buluşum. Ademin ve Havvanın yemesinin yasak olduğu o meyveyi, ölümüne arzulamaları, benimkisi...