Daha bir kaç adım atmıştı ki adam onu kolundan tutup çevirdi. Mihriban abisinin ona gösterdiği gibi çantasını alıp adamın kafasına vurmaya başladı. Sonra çantasının içinde olan biber gazını aramaya başladı, çıkarıp hiç düşünmeden adama doğru sıktı. Genç adam acı ile bağırırken elini cebine atıp kızın yüzüne bir şey attı. Mihriban yerdeki evlilik cüzdanını eline aldı ve adama baktı, fakat adamın gözleri kapalıydı. Buna rağmen gözlerinden yaş akıyordu. Mihriban tek bir kırıntı bile vicdan azabı duymuyordu, kesinlikle hak etmişti! Fakat yine de tam bir aptal gibi davranıp "Bu ne?" diye sorma gafletinde bulundu. Adamın sesinden acı çektiği bile belli oluyordu. "Aç da bak!" diye homurdandı. Sözlerin ardından Mihriban evlilik cüzdanını açtı ve resimlere baktı. Bir an için nefes alamadı çünkü resimde ki kişi kendisiydi. Mihriban karşısında ki adama baktığında kızarmış gözlerle ve çok hafif açmış olduğu gözlerle ona bakan adama baktı daha sonra yanında ki büyük binaya. Bu da demek oluyordu ki içerde ki kadın deli değil, aksine gerçekleri söylemişti. Karşısında ki adam, gerçekten de kocasıydı!