Kahverenginin en koyu tonlarını yaşatan siyahi gözleri daha bir zifiriydi şu karanlıkta. O karanlık benim gözlerimden girip kalbime otursa, beni aydınlatacak tek bir ışık damlası aramazdım. O karanlıkta tutsak kalmak, esir olmanın en güzel haliydi belki de...
O, beni kumrallarla mest eden; siyahilerle en derin denizlerde boğan; dudaklarından dökülen kelimenin her harfiyle beni yakandı.
O, benim 'güzelim' di. Bu kelimeyi hiç sevmese de, bizim hikayemiz tam olarak bu kelimeyle başlamıştı.
"Pişştt... Güzelim. Üff, kaşına gözüne kurban. Temelin sağlam herhalde."
Bunları söyleyen ben miydim, dahası bu cümleleri bir erkeğe mi sıralıyordum? Neler oluyordu böyle!?
*KİTAP YENİDEN YAZILIYOR!!*
Bir kadın düşünün ailesinin baskısıyla zorla evlendirilmek isteniyor. Çaresizliği iliklerinize kadar hissettiniz değil mi? Peki bu kadın kendi şehrini terk edip hiç bilmediği bir şehre arkadaşının yanına kaçmak isterse?
Yer altı dünyasının karanlık yüzü olan bir adam, gittiği mekanda karşısına çıkan kadından ilk görüşte etkilenir. Fakat bilmediği birşey vardı. Kadının ona meydan okuyacak olmasıydı. İki farklı hayat iki farklı karakter.
Kadın meydan okuduğu adamdan habersizken adam kadına esir olacaktı. Bu şehir ikisine de acımayacak. Adam çoktan kadını kendi karanlığa hapsedecekti.
"Adam yanacak kadının bedeninde kül olacaktı..."
-Yetişkin içerikli bir kitaptır!!!
-Kitapta bolca +18 vardır.
-Argo vb. olumsuz ögeler barındırmaktadır!!!