Kokusu burnuma ulaştığında gözlerimi kapadım. Vanilya ile kahveyle harmanlanmış kokusu bana hep içtiğim sütlü kahveyi hatırlattı. Evet kokusu tadında huzur buldugum sütlü kahveydi.
Ve ben her zaman içtiğim kahvede degil huzuru bu adam da bulacaktım.
☆☆ ☆ ☆
Üzerime doğru yürümeye başladığında sırtım terasın soğuk camına çarptı.
"Öpüşmek öyle olmaz."dedi. Sonra başını yavaşça boynuma gömdü. Yanımda öylece duran ellerim iki koluna sıkıca tutundu. Bayılacak gibi hisdediyordum kendimi, sanki gözlerime sisli bir perde çekilmiş olayları seçemiyordum. Ama onu tüm hücremde , kalbimin en derinlerinde hissediyorum. Çünkü şuan yalan olamayacak kadar gerçek. Dudakları tenimde kokusu bu kadar yakınken yalan olduğuna kimse inandıramazdı beni.
" Nasıl? " diye sordum. Onları görmüştüm. Bana niye yalan söylüyor? Dudaklarını boynuma sürttü derin bir nefes alıp benden uzaklaştı. Gözleri koyulaşmıştı öyle derindi ki yeşilleri boğulacağım sandım. Burnunu usulca burnuma sürtüp " Böyle"diye fısıldadı.
Sonra dudakları, dudaklarıma kapandı. Dudakları sıcacıktı, benim soğuk yüreğimi bile ısıtacak kadar sıcaktı. Kesinlikle öpmüyordu, seviyordu. Öyle yavaşlıkla hareket ediyordu ki içimdeki duygular ayaklanıyordu. Ellerim kollarından boynuna ulaştı bedenimin hükmü bende değildi. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum sadece öylece hareket ettiriyordum.
Bu his çok başkaydı. Öyle bir öpüyordu ki dünyanın en özel insanıydım. Dudakları öyle bir ahenkle hareket ediyordu ki çöl de susuz kalmış gibi.
Muhtaçmışcasına.....
O an bilemesekte biz bir birimizin canını yakmak için sevecektik. Canım yana yana bu adamı sevecek yinede ondan vazgeçemeyecektim.
☆☆☆☆☆
Kitap kapağı için
@elcinkc'ye çok teşekkür ederim.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."