Aileleri yakın arkadaş olan iki genç, Bodrumda geçen hayal gibi bir tatil, iki mükemmel yüzücü, damarlarında hızla akan şehvetli gençlik kanı, asla azalmayan gösteriş, 10 taş gibi genç, iki farklı grup ve bitmek tükenmek bilmeyen grup savaşları.
Egolar tatmin edilecekse her şey mubah değil midir gençlikte?
'Ha bu arada Andrew, benden daha iyi yüzemezsin' diye fısıldadı Andrew'un kulağına. Lydia'nın sesi ve sıcak nefesi kulaklarından başlayıp tüm vücudunu ele geçirmişti sanki. Hızlıca toparlandı Andrew, neredeyse taptığı o mükemmel yüze yaklaştı, kulaklarına doğru eğilip 'Yarışa var mısın?' diye fısıldadı.
-Hikaye 3. şahıstan değil bizzat Lydia'nın ağzındandır.-
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024