Sevilecek tarafının olmadığını düşünerek büyüyen bir çocuklardan sadece biriydi ufuk umudu sırtındaki 3 yaşındaki kardeşi yüzüne bakılacak olursa o bizlerden yaşça vefa olarakta büyük oysa 6 yaşında nazyanacak kimsesi olmayınca büyüyor insan yavaşça yaklaştı bir gazeteci
-sırtındaki ağır değilmi?
istifini bozmadan cevap verir
-peki bayım sizin sırtınızdaki çanta ağır değil mi?
-evet ,fakat benim çantam olmazsa burada kimden yardım alabilirim?
-benim sırtīmdaki olmasa ben kime umudumu koyup yaşama sevinci mi kazanırım onu söyleyin...der
Gazeteci büyük bir durgunluk yaşar ve tek kelime etmeden uzaklaşır çok ince meseledir insanlık içinde tek kuruş nefret ,kin ,yoktur .elindeki son suyu da susuzluktan neredeyse bayılmış bir bayana uzatır .yarı açık gözlerinden gözündeki derin şefkati,mutluluğu görür .
Konuşmak için derin nefesler alan kadın sessizce
-sağol sağol senin gibiler hep kalsın .Der
Sınır kapısı açılır o 2 hafta sonunda çıkarken bulduğu 1 salatayla sevinir insanlık ,çocuk olsak .
"Karımla aynı evin içinde, ayrı ayrı yatacaz öyle mi?" üzerime doğru gelen adımlarıyla birlikte arkaya doğru geriledim. Onunla aynı evde bulunduğum yetmezmiş gibi bir de aynı oda da kalacaktık.
"Tamam sen, bu oda da yat ben başka oda da yatarım." diye başka bir öneri sundum, ama bu öneri mi de reddeceğinden adım kadar emindim.
"Önerini reddediyorum. Sikseler de seninle ayrı odalar da kalmayacaz, bu oda da karım'ın yanında kalacam." ciddiyetle verdiği cevaba, ağzım açık kaldı.