Ağabeyi onu masallardaki bir prensese benzettiği için lakabını bir isim gibi üzerinde taşıyan Güzel, abisi ile birlikte küçük bir lojman dairesinde yaşayan, üniversite son sınıf öğrencisidir. Ağabeyi Harun, işi yüzünden sık sık göreve gider ve son gidişinin ardından, geri dönemez.
Ölümü Güzel'in hayatına ve ruhuna bir yıldırım gibi düşer.
Harun son nefesini vermeden onu en yakın arkadaşına, Cesur Yakut'a emanet eder.
Ağabeyinin emaneti, lojmanda bir sivil olarak tek başına kalamayacak olması ve hayatı ile ilgili aldığı tehdit mektupları, Güzel'in kendini aniden abisinin en yakın arkadaşı ile anlaşmalı bir evliliğin içinde bulmasına sebep olur.
Güzel, ismi ile değil, duygusuzluğu ve hislerinin yoksunluğu ile lanetlendiği için Çirkin olan bir adamın, camdan çiçek bahçesinin içine hapsolur. Sonra o cam kubbenin içine, adamın lanetinin üzerine, hislerini bir gül fideleri gibi ekmeye başlar. Fidelerin çiçek açacağından umutludur.
Ancak ne derler bilirsiniz,
Çiçek açsa da her gül, solmaya mahkûmdur.
"Bileklerime kadar dikenlerle yaratmış beni Tanrı," dedi, sesinin iğne deliği kadar küçük bir boşluğundan bile bir his alamıyor, göremiyordum. "Güller için elimi tutsan bile, yara içinde kalacaksın Güzel." Dudaklarını ıslattı. "İşte bu yüzden, işte bunun için."
❧
Kurgunun temeli 2015 yılına dayanmaktadır.
Dmitry Tvardovsky, geçmişi karanlık anılarla dolu, gizemli ve acımasızlığı ile tanınmış, bir diğer namı Ölüm olan o adam. Her kesin korkması gereken, biri. Tüm dünyayı yöneten ve kurduğu imparatorluk altında olan beş aileyi kontrol ediyordu. Yaptığı küçük bir değişiklik ve onun ağızından çıkacak iki cümle, dünyanın sonunu getirirdi. İmparatorluğu onun gücüydü. Peki ya bu kadar gücü elinde tutan, her kesi bir kukla gibi yöneten iplere sahip olan adam, bir kız çocuğunu yönete bilecek mi?
"Deliriyorum, beni o küçük parmağına sardın, kendi etrafında döndürüyorsun."