Ateş...O öyle bir adamdı ki...Herkesi kendi ateşiyle yakıp kavuracak kadar kuvvetli!İnsanları kendine hayran bırakacak kadar heybetliydi.Gündüzleri sert bir iş adamı.Geceleri ise karanlık bir mafyaydı!Yıllardır yıkılmayan imparatorluğu,sarsılmayan gücü herkesi etkisi altına alırken neden bu küçük kadın ondan nefret ediyordu?Daha ne kadar peşinde dolanması gerekecekti?Bilmiyordu.Küçük kadınına karşı hissettiği bu tarifi imkânsız sihir mi büyü mü ne haltsa işte bi türlü geçmiyordu.Uzaktan izlemekten yorulmuştu.Onun gibi bir adama yakışmayacak hareketlerdi bunlar.Ama ne yapsın?Yasemin'e bir kere kapılan bir daha kurtulamıyordu.Eşsiz güzellikteydi.Adeta peri kızı gibiydi.Minik burnu inatçılığının farkında gibi hokka,pembe dudakları dolgun,masmavi gözleri ise kusursuzdu.23 yaşında olması Ateş'in umrunda bile değildi.Yasemin neden bu kadar rahatsızdı bu durumdan?Anlamıyordu.Tüm kadınlar tarafından istenirken küçük kadını tarafından istenmemek gururuna dokunuyor,günden güne bitiriyordu Ateş'i. Ama bilmediği bir şey vardı. Bu ateşte bir tek o yanmayacaktı. Gerekirse ölürdü! O da Yasemin'le olurdu...Bu karanlık dünyada tek bırakamazdı yaralı kadınını. O zaten yeterince acı çekmişti.Yarasına merhem olmaya,sol yanına yerleşmeye gelmişti! Ateş Kozdağ'ın elinden kurtulmak o kadar kolay değildi.Bunun en iyi şahidi Yasemin'di! Bu yakıcı aşka karşı koyabilecek miydi? Hiç tanımadığı bir adama teslim edecek miydi bu küçük bedenini? Yasemin'in küçük kalbinde yer var mıydı Ateş'e?Yoksa da umrunda değildi. Ya güzellikle ya da zorla o kalbe sahip olacaktı! ~Ateş ve Yasemin'in hikâyesi~