Ben hayatımın en kötü hatasını işledim. Büyük bir yanlışı sevip onda aşkı yaşamak istedim. Ne yapma diyen yalvarışları gördü gözüm, ne de ondan başkasını. Bir hayaldi gözlerime bakması, bana gülümsemesi, elimi tutması... Bir melek vardı gözlerimin önünde. Kör etmişti kokusu... Göremez oldum yapılanları, çalınan hayallerimi, içimden acımasızca söküp atılan çocuksu ruhumu... Elime verilen hayallerimin misliyle geri alınmasıyla açılan gözlerimdeki perde, birazdan üşümemem için üstüme örtülecek. Pişmanlık mı? Hayır, hayır hayır... Sen pişman olamazsın. Çünkü sen, pişmanlığın ta kendisisin. Kalbi buz kesmiş, içi onu beklentisiz sevenlere karşı anlamsızca nefretle doldurulmuş birisin. Sen içine düşüldüğünde kurtuluşu olmayan, dipsiz bir kuyu misali yaşayan hayalin; bense senin gölgenin ardına saklanan hiçliğin somutlaşmış haliyim. Her şeye rağmen sana olan sonsuz sevgim ve bağlılığımla bu çıkılması imkansız dipsiz kuyudan kurtulacağım. Yoğun düşüncelerin sonucunda, bir çıkış yolu bulabildim sonunda. Bunlar sana son sözlerim. Umarım kendine yeni bir eğlence bulabilirsin. Aksi takdirde beni bir ömür boyunca arayabilirsin. Benden aldıklarınla mutlu olman dileğiyle, hoşça kal dipsiz kuyu... OYUNCAK