"Ben Messalina, ihtişamın ve gücün yegane sahibesi, tanrıça Vesta'nın düşmanı ve imparator Caligula'nın katili, masum Imparatoriçe. Kimse bilmemeli yaptıklarımı, tanık olmamalı günahlarıma ve kimse işitmemeli iniltilerimi zira ben bu dünyada ki şehvetin ta kendisim. Ben Valeria Messalina, ihtiras ve aşkın ateşinde kavrulan, ölümün ve yaşamın mutlak hakimesi, tahtın görünmeyen sahibesi günahkar imparatoriçe. Dünya durdukça, gece yarısından sonra Roma sokaklarında, çıplak ayakla sokaktan sokağa kaçıyor olacağım. Çığlıklarım ve ayak seslerim her gece yankılanıyor olacak kutsal Roma sokaklarında. Artık size hayatımı, aşkımı, şehvetimi ve bitmek tükenmek bilmeyen arzularımı anlatma, gerçekleri gün ışığına çıkarma vakti..."
Geçmiş hayatınızı yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız?
On yıllık ilişkisi büyük bir ihanet ile son bulduğunda Eda artık bir gerçeği kabul etmek zorunda kalmıştı.
Gerçek aşk diye bir şey yoktu.
Varsa da onu bulmak gibi bir niyeti olmamıştı.
Arkadaşının zoruyla sonunda evden çıktığında aklına en son gelen şey bir falcının karşısına oturmaktı. Egzotik giyimli kadının karşısına oturduğunda ise söylediklerini dinlemekten başka çaresi yoktu.
Falcı ona aşkı bulması için geçmişte yaptığı bir hatayı düzeltmesi gerektiğini söylediğinde parasını boşa harcadığını düşünmekten kendini alamamıştı.
Fakat eve dönerken geçirdiği kaza sonucu gözlerini İngiltere'de 1823 yılında açtığında kendini önceki yaşamı olan Helena Anne Mercer olarak buldu. Şimdi tek yapması gereken yapılacak hatalı seçimi bulmak ve bunu engelleyebilmekti.
Ama hiçbir hata bu kadar cezbedici olmamıştı.