Güzel Annabella
  • Reads 408,964
  • Votes 20,910
  • Parts 24
  • Reads 408,964
  • Votes 20,910
  • Parts 24
Complete, First published Sep 04, 2013
Genç adam öfkesinden sağa sola saldırmamak için dişlerini birbirine kenetlemişti. Ölülerin cesetlerini yavaş yavaş toprakla buluşturuyor bir yandan da bunu yapan klana lanetlerini okuyorlardı. 

Son olarak hâlâ sıcak olan közleri söndürmeleri için birkaç adamını görevlendirdi genç adam. Ormanın içinde olmasından dolayı zarar gören yalnızca köy evleri ve ahırları olmamıştı. Etrafta bulunan birkaç ağaçta köz haline gelmişti. 

Genç adam sıkıntı içinde askerlerin işlerini bitirmelerini beklerken yarısı sağlam olan bir kulübeden kadın sesi duyduğunu zannetti. 

Üzüntü içinde hayali bir yardım çağrısı duyduğunu düşünerek adamlarına dönmüştü ki sesin hayal değil gerçek olduğunu farketti. Çünkü yardımı isteyen ince ve cılız ses biraz daha yükselmişti. 

Aceleyle o yöne döndü ve birkaç uzun adımda ulaştı harabeye. Yerde iki büklüm bir halde kanlar içinde bir kız yatıyordu. Şokun verdiği duraksamayı atlatır atlatmaz kızın yanına diz çöktü. Zavallıcık karnından kılıç darbesi almıştı. Çok fazla kan kaybediyordu. Kollarını kararlı bir hareketle kızın vücuduna dolayıp ayağa kalktı. 

Dışarıya adım atar atmaz kollarındaki savunmasız güvercinin titrediğini hissetti. Zaten soğuk olan hava bünyesi zayıflayan bu narin kızı oldukça etkileyecekti şüphesiz.

Şaşkın bakışlarla onların yaklaşmasını izleyen adamlarına işaret edip yanına çağırdı. Bu emir anında yerine getirilmişti. 

Safkan İngiliz atının terkisinde bulunan yün battaniyeye sardı yaralı kızı. 

"Zavallı kızıl güvercin..."diye fısıldadı kendi kendine. 
All Rights Reserved
Sign up to add Güzel Annabella to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
DİLHUN by Zelihazer670
32 parts Ongoing
Elindeki tesbihi daha hızlı çekmeye başladı karşımda, sinirlendiğinde yapıyordu bunu genelde o kadar tanıma fırsatım olmuştu onu. "Neden İstanbul'a gelmek istedin, her sorduğumda ya dalıp gidiyorsun uzaklara ya da ağlamaya başlıyorsun bu konu artık canıma tak etti lan benim! Söyle bana kurtul işte ne istiyorsun daha yalvarayım mı sebebini söyletmek için!?" Bu konuyu ona açarsam bir daha yüzüme bakmayacak herkes gibi bana suçlu benmişim gibi bakacaktı, ben bunu kaldıramazdım. "Söylemek istemiyorum, benim özelim bu seni ilgilendirmez." Kalın kaşlarını çatınca iyice korkunç oldu bakışları, ben kötü bir şey yapmamıştım. "İlgilendirir kızım, bu saatten sonra beni de ilgilendirecek anladın mı bunu!?" Bana iyice yaklaşarak yüzüme doğru tükürürcesine bağırınca ani bir hırsla ittim onu. "Ne sıfatla, hangi cüretle seni ilgilendirecek onu da söyle o zaman, benim özelim diyorum biraz saygı duyamaz mısın ya sen?" Kenarda duran tabureye tekme atmıştı bağırarak sonra bana dönüp işaret parmağını kaldırdı. "Sevdiğim kadın olman sıfatıyla beni de ilgilendiriyor anladın mı bunu? " Bağırarak nerdeyse dışarda bulunan herkesin duymasını sağlamıştı. Bugüne kadar kaçıp saklandığım, en korktuğum şey başıma gelmişti işte beni sevmemesi gerekirken beni seviyordu... Ben onu kendi yükümün altına sokamazdım. Benim yükümü bu dünya da benden başka kimse taşıyamazdı ki... Kapak tasarımı: @bsudeee
SİYAH VE BEYAZ/İslami (Hikaye Tamamlandı) by svgiiklc
70 parts Complete
Ben Onun edep ve haya gömleğinin iliklerinde takılı kalmıştım. Seviyorum dediği kadar var, gidiyorum dediği kadar yok olmuştum... ***** Boğazımı yakan yumru ile kitabevinin uzun rafları arasına diz çöktüm. Sesim çıkabildiği kadar bağırmaya başladım. "Bir yaz akşamı tanıştığım adam; bedenim huzurun hüzünleri ile sarsılırken, avuçlarımı yakan yokluğun mu boğazıma dizilen? Kalbim, göğüs kafesimin terasında, senin yokluğunu yudumlarken, hangi adaletsiz hareketin kararsız bekleyişi bu? Hakka giden yol, Hakk için "Ekim" olmuş olan yolların bana olan itaatsizliği neden? Bu kayboluşları, Rab'den sunulan saki gibi içen zihnim firar etti desem, dökülür mü gönlün benim olduğum çıkmazlara? Sensiz her ezan bir sessizlik... Gel desem, düşer mi o sergüzeşt ruhun, benim süslediğim mabedlere? Ey varlığı ile Hakka götüren, güzel gülüşlüm; çıkıver benim olduğum yollara aniden... Korkuyorum, belki aniden karşıma çıkarsın diye, sokaklarını hiç terk etmediğim Ankara'da bir daha karşıma çıkmayacaksın diye..." Uzun raflar arasında hıçkıra hıçkıra cenin pozisyonu aldım. İşte o an ilk kez çöktü üzerime, Ankara'nın bütün hüzün karanlıkları... (Telif hakları saklıdır. Kitabın bütün hakları şahsıma aittir. Alıntı yapılması, izinsiz kullanılması veya herhangi bir işlem yapılması takdirinde; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda yer alan hukuk davaları kuralları devreye sokulacaktır.)
Yalanlar by Kaktustugce
31 parts Complete
"Hasta'nın yakını mısınız?" Mehmet doktorun sorduğu soruya hiç düşünmeden aklından geçen cevabı verdi. "Evet. Eşiyim. Karımın durumu nasıl?" doktor'un yüzü üzüldüğünü belirten bir hal alırken Mehmet'in kaşları çatılmıştı. "Çarpmanın etkisiyle eşinizin beynindeki kayıt bölgesi ciddi hasar almış" "Ne demek istiyorsunuz Doktor Bey?" "Organik Amnezik Sendromu yani beyin hasarına bağlı hafıza bozukluğu dediğimiz bir durum oluşmuş. Eşiniz uyandığında bir çoğu şeyi hatırlayamaya bilir" "Bir çoğu şeyi derken?" "Bunu uyandığında anlayabiliriz. Belki bir kaç yıl belki de bütün geçmişini unutmuştur. Ama başta da söylediğim gibi beyindeki hasar ciddi bir boyutta... Kendinizi her türlü duruma hazırlayın" doktor başka bir şey söylemeyip uzaklaştığında Mehmet derin bir nefes alarak elleriyle yüzünü sıvazladı. Adımlarını Meleğin kaldığı odaya doğru ilerletip camdan içeriye baktı. Genç kızın kan kaybından dolayı solgun bedeni mavi bir pikenin altında yatıyordu. Etrafında olan kablolar insana ölümü düşündürürken Mehmet'in aklında olan tek şey hafıza kaybı meselesiydi. Bir süre öylece orada durarak kıza bakmaya başladı. Aldığı kararın bencilce ve bir o kadarda tehlikeli olduğunu bilsede vazgeçmeye niyeti yoktu. Bu kızı hayatında istiyordu ve hayatında da olmasını sağlayacaktı. Sonuçları ne olursa olsun. .. Yalanlarla inşa edilen aşkın gerçeğe dönüşmesinin hikayesi... Bu sefer Aşk, yalanın misafiriydi.
CELLAT  by AskiYeniden
40 parts Ongoing
Onun yanında ağlamamak için kendimle adeta savaş veriyordum. Nasıl bu kadar duygusuz olabiliyordu? Hâlâ nasıl beni üzebiliyordu?! Mavi gözlerimi onun siyah kendisi gibi karanlık gözlerine baktım. "Bunu bana niye yaptın ya... hiç mi merak etmedin ardında ne bıraktığını?" Ne kadar inatla ağlamamak için kendimi zor tutsam da, gözyaşlarım bana ihanet ediyormuşcasına akmaya başladı. "Ben sana güvendim... herkese seni savundum. Kimse gibi bakmadım sana. Sen ne yaptın bana?" "Geçmiş defterleri mi açacaksın şimdi.!" Bağırması ile gözlerimi kapatıp derin bir iç çektikten sonra öfke ile yanan gözlerimi Cellatın gözlerine kenetleyip işaret parmağını tehditkâr şekilde Cellat'a yönelttim. "Evet! Geçmiş defterleri açacağım. Senin yüzünden... Benim başıma bir sürü felaket geldi! Seninle tanıştım! Sana aşık oldum.. ama ben bunların hepsini atlattım. Bana yaşattığın her şeyi unutum." Gözlerini kapatıp derin bir iç çekti. Sabrının sınırında olduğunu hissediyordum. Karşımda öfkesine teslim olmamak için kendisiyle savaşıyor onun bu hali de benim içime su serpiyordu. Gözlerini açtığı an ona bir adım atıp konuşmama devam ettim. "Senden nefret ediyorum!' Biraz önceki gerginliğini bir kenara bıraktı. Yüzüne alaycı bir tebessüm yerleştirip aramızdaki mesafeyi kapattı. "Nefret de aşka dahil derler.." Diye mırıldandı, meydan okuyan bakışlarla. **************** Yılların silemediği bir nefret, yılların silemediği bir aşka yenik düşecek miydi? Kapak tasarımı için @kod521987 çok teşekür ederim♥
You may also like
Slide 1 of 10
Siyaha Tutkun cover
59 dakika "bankta" cover
İskoçya'nın Esiri (Tamamlandı) cover
Namus Müşkülü cover
DİLHUN cover
İki Yangın Arasında cover
SİYAH VE BEYAZ/İslami (Hikaye Tamamlandı) cover
Yalanlar cover
AŞIK CİNİM cover
CELLAT  cover

Siyaha Tutkun

63 parts Complete

"Biz.. İkimiz imkansızız." "Neden?" "Çünkü ben siyahım, sen ise beyaz." "Doğru. Ama bir yerde hatan var. Sen siyahsın ve ben de siyaha tutkun..." ~ Düzenleniyor. ~ Kapak: wizardestina