Hoca Branşın Ne?
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 194,555
  • Всего голосов 8,300
  • Части 54
  • ЧИТАТЕЛЕЙ 194,555
  • Всего голосов 8,300
  • Части 54
Текущие, впервые опубликовано авг. 13, 2016
Lisedeyken öğretmenine hayran olabilirdin, ona karşı ilgi duyabilirdin, ondan hoşlanabilirdin ve hatta ona aşık olabilirdin. Bu bir matematik öğretmeni olabilirdi. Bir edebiyat öğretmeni, bir beden eğitimi öğretmeni yahut bir müzik öğretmeni. Peki ya bir din kültürü öğretmeni? Bir din kültürü öğretmenine aşık olmak sınırları ne kadar zorlardı? 
Dinin güvenli sınırları içinde yaşayan bir adama yaklaşmak bedeller isterdi. Bu bedelleri ödemek ise cesaret... 

 Allah'ın kaderlerini birleştirdiği iki insan. Biri öğretmen, diğeri öğrenci. Biri mavi diğeri kahverengi. Bir aşk ne kadar imkansız olabilir? Kahverengi ile mavi nasıl bir araya gelebilir?  İki renk aynı anda nasıl solabillir?  Kahverengi maviye nasıl karışabilir? Umut biter mi? Kahverenginin ömrü maviyi unutmaya yeter mi? 
  
Sen ne yaparsan yap hani kader diye bir şey vardır ya...Eğer Allah bir şeyi nasip etmişse , o şey senin kaderine yazılmışsa senin için gerisi yoktu. İşte onların hikayesi böyle başladı. Yeni Din Kültürü öğretmeninin sınıfa İngilizce konuşarak girmesiyle...

#din : 4
#din : 3
#spiritüel : 19
#ilkler : 1
Все права защищены
Оглавление
Подпишись, чтобы добавить Hoca Branşın Ne? в свою библиотеку и получать обновления
или
#436toprak
Руководство по содержанию публикаций
Вам также может понравиться
SINIR |Tamamlandı| от __Katre__
75 Части Завершенная история
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
ALHAYA от ecekarttal
34 Части Текущие
"Ne bağırıp duruyorsun? Konağı ayağa kaldırdın!" Karşımda dikilen adama yumruğumu gerçirmemek için içimde verdiğim mücadeleden söz bile edemezdim. Etki eder, etmezdi. Şuan tek isteğim tüm gücümle tekme tokat ona girişmekti. "Sen Mardin'i kaldırmadığıma duâ et!" İkimizde deli gibi bağırıyorduk. Diklenmeli konuşmamla yüz ifadesi bir an değişecek gibi olsa da toparladı. Bakışlarına merak da işlenirken "Hayırdır ne bu hâller, yürek mi yedin?" Diye sordu. Yüreği de dalağı da ben sana yedirtecektim şimdi de haberin yoktu. Aramızda kısacık bir mesafe vardı. Günaha girmemek adına bir iki adım gerileyerek, ellerimi başıma koydum. "Asıl sana hayırdır? Ya sen nasıl sağda solda kendini benim müstakbel kocam olarak tanıtırsın, nasıl millete evleneceğimizi söylersin?!" diye bağırdım. "Ne!" "Oha!" "Vışş!" "Yok artık!" _____________________________ Klasik bir kitap değil bizimkisi. Yani karakterlerimiz her iki bölümde bir hastaneye uğramıyorlar. Ya da sürekli bir kavga içerisinde değiller. Acı, mutluluk, gözyaşı, kahkaha... gerçekte de başınıza gelebilecek olaylar dönüyor. Ee ne bekliyorsun? Gelsene içeriye;) İslam dininin temelde olduğu bir kitaptır. . . Başlangıç Tarihi; 12.06.2021 Kitabı (Ç)almamanızı rica ediyorum.♡ #1 - zühre #1 - alkan #1 - din #1 - yürek #1 - başörtü #1 - pişmanlık #1 - gerilim #1 - tesettür #2 - islam #2 - hikaye #2 - sinir #3 - hoca #3 - genelkurgu #4 - ağa
Вам также может понравиться
Slide 1 of 10
SINIR |Tamamlandı| cover
Haram Bro |Texting cover
Dedikodu|Texting cover
Sonradan Gelen | Texting  cover
Müezzin Beyciğim ||𝚝𝚎𝚡𝚝𝚒𝚗𝚐|| cover
ÖMRE BEDEL cover
GÜMÂN (FİNAL)   cover
BEDEL cover
Benimle Oynama | Texting ✓ cover
ALHAYA cover

SINIR |Tamamlandı|

75 Части Завершенная история

Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.