Masmavi gözleri vardı bir okyanus kadar derin gökyüzü kadar berrak takım elbiseyi üstünde en güzel taşıyan adamlardan biriydi uzaktan bakınca imkansız gibi gözüken ama yanına yanaştığınızda sıcacık mavi gözleriyle bakıp içinizi eriten bir adamdı o... Uzun siyah saçlarına vuran güneş benim içimde bir şeyleri ateşlemişti gamzesi vardı gördüğüm an içine düştüğüm ve çıkamadığım gözümü kapatıp kokusunu içime çektiğim an papatya tarlasında bulurdum kendimi o ve ben sadece ikimiz papatyanın o tatlı kokusu içime dolardı papatya kadar narin saf ve zarif...