" Kapının önünde seni nasıl öptüğümü hatırlıyor musun ?"
"Evet ve başka şeylerde beliriyor sanki...mmm.. Beni orada bırakıp gitmiştin. "
Yine sinirlenmiştim bu konudan söz etmek istemiyordum.
" Eğer benim için değersiz olsaydın bunu yapardım. Ama seni içeri sokup uzaklaştım. Çünkü sana yalan söylemiştim. "
"Benim gibi bir kızla birlikte olmayı miden kaldırsaydı içeri girip beni yatağa atardın!. "
Gökmen bu sözümle çok sinirlenmişti.
" Ne?! Senin gibi biri mi? Yapma Ayça seni o kadar çok arzuladım ki. Ahh. O zamandan beri dudaklarının tadı dilimin ucunda. Düşünüyorum da bunları çözmenin tek yolu sana sahip olmak."
" Bana sahip olmak mı ? Sen ne diyorsun? Bana böyle birşey söyleyemezsin,böyle düşünemezsin."
Ne diyordu bu, ne kadar sinirli olduğumun farkında değilmiydi?
" Tamam söylemiyorum şu ana kadar hep konuştum, şimdi ellerimi kullanacağım. Hava yutmayı kes ,yoksa yine şu ilaca gerek duyacaksın."
"Hava yutmuyorum. Dur orda!Seninle yatmayacağım."
Yıllar önce evlat edinilmiş ve bunu çok sonradan öğrenen edebiyat öğretmeni Ekin Susmaz. Kimsesiz olduğunu düşündüğü bir şehit çocuğun koruyucu annesi olur. Evine aldığı çocuğun 6.yaş gününde birden babası çıkagelir...