Klaus' un Miniği

"Sen benim kızımsın, o götü boklu Jace'in değil!" Aniden bağırmasıyla yerimden sıçradım. Korkak biri değilim ama bu karşımdaki manzaradan korkmamak kavurucu bir sıcak akşamında yorganla yatmak gibi bir şeydi.

Ağzımı açıp iki kelam etmeme kalmadan yanımdan geçen hızlı bir rüzgârla saçlarım yana savruldu ve bir çarpma sesi geniş salonda yayıldı. Ne ara kapandığı bilmediğim gözlerimi açtığımda Elijah'yı, Klaus' un yakasına yapışan Hayley'den kurtarmaya çalışırken gördüm.

Hayley öfkeyle bağırdı. "Kızıma bağıramazsın! " Elijah, Hayley'i Klaus'tan ayırıp hızlı bir yavaşlıkla -artık nasıl oluyorsa vampir işlerini hala anlayabilmiş değilim- koltuğa itti.

"O benimde kızım Hayley Marshall!"

"Ona babalık eden kişi Jace'di ama." Derin bir nefes alarak gözlerini yumdu ve devam etti. "Onu bu şekilde kendinden uzaklaştırıyorsun. Böyle yapmaya devam edersen gidebilir. "

Klaus kaşlarını çatarak Hayley'den gözlerini ayırıp bana baktı. Burnundan solurken dolgun, kırmızı dudaklarından şu sözler döküldü.

"Hiçbir yere gidemez. Buna asla izin vermem. O benim kızım, onu ancak ben korurum çakma babası değil."