Bir gün aynaya bakasım geldi. Geçtim aynanın karşısına tüm cesaretimi toplayarak. Yavaşça açtım gözlerimi, açtığım gibi kapattım.
Merdiven gibi bir göbek, selülitli araba tekeri büyüklüğünde iki adet bacak, çenemden aşağıya sarkan bir gıdık, elma yanaklar...
Geçen sene neredeyse taptığım fiziğimi bu halde görmek koymuştu. Ağlamamak için direnirken bu durumdan nasıl kurtulabilirim diye düşünmeye başladım.
Deli gibi zayıflamak istiyordum. Fakat bu gücü kendimde bulabilecek miydim ?
En önemlisi ise ; tüm bu hakaretlere ,kıyafet sorunlarına, üzülmelere, başımı utançtan öne eğmelere hazır mıydım ?
☆ Bu bir hikaye değil. Benim hayatım. Tüm gerçekleri ile. Acısıyla, tatlısıyla, berraklığıyla. Bu, bataklıkta oynanan bir oyundu. Ya bu bataklıktan çıkacaktım ya da sonsuza dek batacaktım...
İş yerinde çalışırken hastalanan Ahu,
Bunun vasıtasıyla iş yerinden çıkarken çarpıştığı kadın.
2 kişi de reşittir.
**Kitap kapağı öylesine var, paylaşmak için.**