Yüzüme vuran hafif esintiyle gözlerimi açtım. Ve güneş ışığı göz bebeklerimi doldurdu. Neredeyim ben? Yattığım çimenlerin üzerinde doğrulup etrafıma bakındım. Bir çayırdayım. Peki, ama orman nerede. Bu çayırın sonu yok gibi. Karlarla kaplı çayırda yürümeye başladım. Aklımı kaçırmak üzereyken kulaklarımı bir uğultu doldurdu. Dayanılmaz bir uğultu. Deli gibi çevremde dönmeye başladım. Bu ses nereden geliyor. Sonra tiz bir kahkaha sesi kulaklarımda çınladı. Sesin geldiği tarafa döndüğüm anda nefesim kesildi. Bir kadın bana doğru uçuyordu. Ama asıl nefesimi kesen bu değildi. Asıl nefesimi kesen kadının bana benzemesiydi. Vampirlikten söz etmiyorum yüzlerimizden söz ediyorum. Saçlarımızın ve gözlerimizin renk tonları bile aynı. Bana gülümsüyordu. Sonra konuşmaya başladı. "Katheryn görüyorum ki artık yetişkin bir vampir olmuşsun. Gerçi böyle hayal etmemiştim ama canını yakan adamın cezasını bulduğuna emin olabilirsin." Deyip kahkaha attı ve devam etti. "Ama artık vampirler sana zarar veremeyecek. Artık hiçbir şey sana zarar veremeyecek. Sen onların efendisisin."
9 parts