''Neler yaptığımı bilmiyorsun,''dediğinde bu gece ilk defa gözlerinin içine baktım.İfadesizdi.Ne düşündüğünü,ne hissettiğini asla anlayamayacaktım.
''Bilmek istiyorum,''derken kararlı gözükmeye çalışıyordum.Gözlerimi kaçırmadan bir adım yaklaştım ona.Koyu yeşil gözleri kısılırken tek kaşı alayla yukarı kalktı.
''Bu cesaretinin sebebi ne?'' diye sorarken bir adım attı bana doğru.Aramızdaki mesafe hızla azalırken kararımdan dönmemeye çalışıyordum. ''Pişman olacağın şeyler yapma.''
''Gerekirse pişman da olurum.Bilmek istiyorum.Söyle bana.''
Derin bir nefes alıp bir adım daha attığında aramızda hiç mesafe kalmamıştı.Elleri belime dolanırken cesaretimin hızla yıkıldığını hissedebiliyordum.
''Öğrenirsen,bir saniye daha kalmazsın yanımda.''
____________________________
O,sırlarla doluydu.Gizemliydi,tehlikeliydi.Derin,ondan uzak durması gerektiğini biliyordu ama engel olan bir şeyler vardı.
En yakın arkadaşı sandığı kızın Derin'i sürüklediği bu hayatta acı vardı,tutku vardı,kırgınlık,hüzün,pişmanlık vardı.Ama mutluluk derinlerde bir yerdeydi.
Gerçek adını bile sayılı insanın bildiği bir adam.
Hiçbir şeyden haberi olmayan,merakına yenik düşen saf bir kız.
Bir araya geldiklerinde alev alan iki hayat.
"Bir daha yüksek sesle konuşma yok tamam mı?" Sesinde yumuşak bir tını vardı. Normalde ona göre olmayan bir sesti. Yutkunmamak için zor tutum kendimi.
"Niye ki?" Demeden edemedim. Merak ediyordum benim ondaki yerim neresiydi?
"Sesinin kısılmasını istemiyorum Akça."
"Niye?" Dedim tekrardan. Sinirlenmesini bekledim ama sakince soruma cevap verdi.
"Senin sesini duymam gerekiyor."
"Niye?" Sabır diler gibi başını iki yana salladı. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp gamzelerini göstererek gülümsedi.
"Sesin bana huzur veriyor."