İnsan düşlerinde mi ölesiye kaybolur yoksa yanlızlığında mı ? Ben yanlızlığım da kaybolmuştum.Bazen hıçkırıklarımda.Bazen sessizliğimde.Şimdi ise hayalkırıklıklarımın en derinlerinde...
Hayatım bir sıvıya bağlıydı.Beynimde dönüp dolaşan o lanet sıvının içinde hapsolmuştum.Hain insanlar,para uğruna bizi ölümün kollarına bırakmışlardı.Bedenimizin ne alemde olduğunu,sevdiklerimizin neler yaptığını,kısacası hiçbir şeyi bilmiyorduk.Ama tek bir gerçeği çok iyi biliyorduk.Zihnimizin içinde,ölüme doğru uzanan bir yolda adım adım ilerlerken birbirimizden başka hiçbir sığınağımız yoktu.
"Aslında hiçbirimiz adada değiliz,zihnin bize oynadığı acımasız bir oyunun tam ortasındayız."
İyi Okumalar...@esomeso
[TAMAMLANDI]
Dağa kaçırılmasıyla başlamıştı onların hikayesi...
Onlar herkes gibi normal tanışmamışlardı.
Hatta onlarınki çok zalimce bir tanışmaydı.
Mecburiyetti onlarınki.
Teslimiyetti.
Yeri geldiğinde acı çektirmekti.
Ve acı çekmekti.
Bunca kötülüğe rağmen onların bir araya gelme ihtimali var mıydı?
Tanışmaları normal olmayan bu iki insanın, sonları normal olabilecek miydi?
!!! Askeri kurgudur !!!
( LÜTFEN!!! 15. bölüme kadar kurgu hakkında karar vermeyin! 15. bölümden sonra hala aynı fikirdeyseniz o zaman fikrinizi belirtin. )