"Bak ben senin çevrendeki kızı saymıyorum, insan gibi bile değilim. Anladın mı? Sen düştüğünde, yanına gelecek, gözünün içine bakacak insanlar, dudağının kırpıntısına kadar izleyen o kız. Peki ben düştüğümde ne olacak? Güldü. Komik bulmaktan çok, zorakiydi. Sesi her seferinde tenimi örtüyor,okşuyordu. Deniz içimdeki fırtınaları duyuyormuşçasına küsmüştü sanki.Sessizdi, soğuktu. Gözü yüzüme alışmıştı fakat her seferinde yüzümü hayranca inceliyor gibiydi. Kulağıma eğildi; "Kızım ben gözlerimi açtığımda parıldayan gökyüzü misalı, sen oluyorsun. Düşersen mi? İzin verir miyim sence? Biraz daha yaklaştı. "Peki sen söyle; yıldızlar arasından kayıp düşersen, ben bu dipte kafamı kaldırıp,hangi yıldızı seyredeceğim? "