''Bazen feda olur bir çift göze, bir gözpınarı.''
Bu kitabı hastane reçetesiyle satmalarını tavsiye ederim. Yada hastanede yatıp okumalarını. Çünkü aşık olan birisinin anlatamadıklarını anlatmaya çalışıyorum diye düşünmeyin. Çünkü inanın, isteyerek yazmıyorum bunları. İçimde kalıyor. Bir cümlesini yazmasam, işkence. İki cümlesini yazmasam, intihar. Sonrasını zaten yazamam. Yazdığım sayfalar sensizlik kokuyor. Uyumadan önce yazdıklarımı, uyuduğumda kalbim içinden okuyor. Birgün defterimin kaybolmasından korkmuyorum, sen zaten ezberimsin. Farklı bir yorumla yazarım, konusu yine sen olursun. Zaten senden başka birşey yazarsam ellerim kalem kağıt tutmaz. Tuttuğum kalemin mürekkebi olmaz, yazdığım kağıdı sebepsiz yete yırtar atarım. Şiir veya yazı yazma yeteneğimin olduğunu söyler çevremdekiler. İçimden keşke olmasaydı derim. Ama olmasaydı, senide görmemiş olurdum. O gözlerinin penceresinden bakmamış olurdum, gülüşünün perdesini çekmemiş olurdum. 'Keşke bende senin gibi yazılar yazabilsem' diyenlere cüzdanımdaki fotoğrafını gösterip bu kötülüğü elbette yapamam onlara. Onlar sevdiğim insanlar, bu yalan dünyada yalandan cehennemi yaşamasınlar. Ben arkadaşlarıma bu kötülüğü yapamazken, sen 'sana aşığım' dediğin insana cehennemi yaşattığın için 'Allah belanı versin' demek, olgun olmayan bir insanın bedduasıdır. Ben sana beddua edemem, beraber mutlu olsaydık, ama bensizde mutlu ol dünya güzelim. Genelde merhametsiz insanların, acı çektiren insanların mutlu olduğuna şahit oldum. Kapı açılır, sen geldin. Telefon çalar, sen aradın sanarım. Kış mevsiminde yanıp, yaz mevsiminde üşümenin çaresi sensin. Kalp yarası kelimesinden daha anlamlı veya seni anlatan bir kelime düşünüyorum şuan, yokluğunun acısına benzetebilmek için. Neyse şuan gelmiyor aklıma, gelirse yazarım. Sana bir kez bakayımda, mutluluk kitab