Rüyalar derin bir çukurdu onun için. Bazen dibindeki suda boğulduğu, bazense ona ömür gibi gelen bir süre boyunca karanlığa esir düştüğü, küçüklüğünden beri anlamlandıramadığı görüntüler bütünüydü. Yıllarca uyandığında kalbindeki sıkıntının nedenini, başını her yastığa koyduğunda, ele geçirilmiş hissini sorgulardı. İşte o gece, ay dolunay formunda geceyi aydınlatırken cevaplar kayan yıldızlar gibi eline düştü ve Albine, hayatında ilk defa bir şeyden bu kadar emin oldu: Ondan istenen her neyse, bunu yapmak zorundaydı.