Herşeyden habersiz masalsı hayatını yaşayan masum bir kız İntikam ateşiyle yanıp tutuşan acımasız bir adam Ve beklenmedik bir aşk... Peki aşk kalbini devredışı bırakmış bir adamın kalbini yumuşatabilir mi? Ya da acı sadece kalbinin sesini dinleyen bir kızın aşkını yok edebilir mi? ♦♦♦ Düştüğüm yerden ellerimden destek alıp kalktığımda, bana herzaman ki gibi nefret dolu gözlerle bakan sert bir suratla karşılaştım. Dolan gözlerime aldırmadan gözlerimi nefretle bakmaya devam eden bal rengi gözlere çevirdim. Küçük bir ampul ile aydınlatılan karanlık odada bal rengi gözleri parıldıyordu. Tıpkı benimkiler gibi. Onun nefretle parıldayan gözlerine karşın bendeki parıltılar akıtmamak için savaştığım göz yaşlarıma aitti. Sesimin titrememesini dileyerek dudaklarımı araladım. "Bana bunları neden yapıyorsun? Benim hiçbir suçum yok. Bu nefretinin sahibi ben değilim." Titreyen sesimle söylediklerim suratının daha sert bir ifadeye bürünmesini sağlarken, bal rengi gözleri bu sefer öfkeyle parıldadı. Gür ve sert çıkan sesi sıçramama neden olurken öfkesini sesine de yansımıştı.Sonlara doğru fısıltıyla çıkan sesi fazlasıyla ürkütücüydü. "Onun da hiçbir suçu yoktu! Ona yapılanların sahibi de o olmamalıydı! Ama oldu! Herşeyin bir bedeli vardır! Bu bedeli ya kendin ödersin, ya da sevdiklerin üzerinden ödersin." Yayımlanma tarihi: 2 Eylül 2016