Kalbinin güm güm atan sesini, hoperlörden verilmişcesine duyduğuna yemin edilebilirdi. Kalbinin atışını bu denli duyduğunu hatırlamıyordu. Kafasını kaldırdığında her yerin karanlık olduğunu gördü ve bir mumdan yayılan zayıf bir ışığın aydınlattığı genişce odaya baktı. Görebildiğince oda bombuştu. Beton zeminini aydınlatan mum, yanıp sönüyordu, gözlerine şimşek etkisi yapıyordu. Neredeydi, buraya nasıl gelmişti ? içinde henüz cevabını bilmediği sorular vardı . Ortadan ikiye ayrılacakmış gibi sızlayan kafasını ellerinin arasına alarak, kandan kuruyan saçlarını ayırmaya çalıştı. Kandan yapış yapış olmuşlardı. Burdan nasıl kurtulacağını düşünürken hoperlörden kalın bir ses duydu ve bütün düşüncelerini altüst etti. - Demek kendine gelebildin , nasıl hissediyorsun ? -Sen kimsin ben buraya nasıl geldim ? -Benim kim olduğum değil senin kim olduğun önemli kafana aldığın darbeden sonra kim olduğunu bilmen hakkında umudum yoktu aslında -Ne yapmaya çalışıyorsun ? ne istiyorsun ? diye bağırırken bir yandan da kendi kimliğini çözmeye çalışıyordu aslında adını soyadını biliyordu en son nerede olduğunu buraya nasıl geldğini hatırlamaya çalışıyordu. -Sen biraz daha toparlan ve geçmişine iyi çalış çünkü asıl sınav soruları oradan gelecek şimdilik görüşürüz.