Sonra ne oluyor biliyor musunuz? İçinizin en derininde sakladığınız, kirpik uçlarını öptüğünüz insan an geliyor, tüm yaşanmışlıkları bir kelimeye sığdırabiliyor: "Bitti." Bitmiyor efendim. İnanın bana hiçbir şey bitmiyor. Onun sana bitti demesi, ona olan aşkını da bitirebilse keşke. Bitirmiyor efendim inanın bana, daha çok sevdiriyor.Nasıl çok sevdiriyor biliyor musunuz? Her gününüzü birlikte geçirdiğiniz, tüm saçmalıkları birlikte yaptığınız insanı bir sabah uyandığınızda yanınızda göremiyorsunuz. İşte tam o anda özlemle baş etmek zorunda kalıyorsunuz. Özlem nedir bilirsiniz efendim. Özlem daha çok sevdirir. Siz de daha çok sevmeye başlıyorsunuz. Yokluklar içinde küçük de olsa bir varlığını arıyorsunuz. Elinize hatıralar değiyor, hıçkırarak ağlıyorsunuz. Peki bu haykırışları kim duyuyor? Yalnızca siz... Acıların en büyüğü yalnız çekilendir. Işıkları kapatıp bir sigara yakıp, cebinizden telefonunuzu çıkarıyorsunuz. Her insanın telefonunda mutlaka ruh halini bombok eden bir parça saklıdır. Saklandığı yerde çalıyor. Her saniye acınız büyümeye başlıyor, olduğunuz yere çöküp parmaklarınızın arasında duran sigaranızı derin derin çekiyorsunuz. İçinize çektiğiniz sadece basit bir duman değildir. Anılar... anılar efendim... İnsan böyle bir bok çukurunda, yalnızca ardında kalan mutlulukları düşünür. Düşünüyorsunuz efendim öpüşünü, sarılışını, sevişini. Onunla geçirdiğiniz anlar, gözlerinizin önünde canlanıyor. Ve insanın en masum olduğu anı yaşıyorsunuz. O an nedir biliyor musunuz efendim? "Gülümseyerek, çaresizce ağlamak." İşte o senin en masum anındır. Ağla efendim durma daha çok ağla. Çünkü artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Artık dokunmaya kıyamadığın seni bu hikâyede öldürmüştür. Sen öldün efendim. Bu hikâyenin başrolü terk etti seni. Ve film bitti...All Rights Reserved
1 part