"Ben kimim o zaman Emir? Söylesene!"
"Sen kimsin biliyor musun? Sen, bencil, kötü, şımarık, çirkin, paragöz, umursamaz, kıskanç bir kızın tekisin Rüya! Sen busun! Sen busun işte!"
Emir'in yüzüne okkalı bir tokat attım. "Ben buysam o zaman sen beni hak etmiyorsun Emir!"
Kavgamız daha böyle devam edecekti.
"Yeter artık! Bıktım ben bu bütün eleştirilerden! Yeter!" Göz yaşlarıma hakim olamıyordum. Bardan koşarak çıktım. Beni bu hale Emir getirmişti! Beni barlara, içkiye ve daha birsürü şeye alıştıran Emir'di!
Emir'in sözleri beynimde dolanıyordu "Sen, bencil, kötü, şımarık, çirkin, paragöz, umursamaz, kıskanç bir kızın tekisin Rüya! Sen busun! Sen busun işte!"
"Yeter!" diye bağırmaya başladım. "Bıktım artık yeter!" Kaldırımda yere oturdum. "Yeter artık! Bu lanet olası hayattan bıktım artık yeter!"
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Yedi yıl önce kaçtığım o cehennemden gerçektende kurtulmuş muydum? Yedi yıl sonra tekrar karşı karşıyaydık ama tek fark artık ben savunmasız küçük kız değildim...
Karşımdaki sırıtan aileye ve dolu gözlerle bana bakan diğer aileye karşı sadece boş bakışlarla bakıyordum.
Acı? Hayır.
Hüzün? Hayır.
Mutluluk? Asla.
Öfke? Değil.
Sadece kocaman bir boşluk vardı doldurulamayacak bir boşluk gerisini zaman gösterecekti...
Ben Aden. Sadece Aden yine ve yine tek başımayım.
Bundan sonra tek olacak mıydım peki?
*Kurgu bana aittir çalınması durumunda gereken işlemler yapılacaktır!