Geçmiş, gelecek ve şimdi arasında bir yolculuk.
Bir sevdanın oluşum, tutunma, ayrılma ve yeniden kavuşma serüveni... Alp, Yeşim ve Metin. Bir zaman sonra birbirinden ayrı düşmüş üç çocukluk arkadaşı. Aynı zamanda bir aşk üçgeni. Geçmişte atılan bir kazık ve sonrasında bozulan bir arkadaşlık. Alp, diğer iki oyun arkadaşından sonsuza dek koptuğunu zannettiğinde onları yeniden bulur. Fakat okulda dikkat çekmeyen bir tip olan Alp'in incinen gururu, onlarla konuşmasına ve kendini hatırlatmasına izin vermemektedir. Diğerleri ise yıllar içinde değişen bu çocuğun kim olduğundan bihaberdir. Üstelik geçmişteki aşk üçgeni bir kazanana sahiptir.
Bir insanın hayatına girmesi ile Alp, daha önce hiç olmadığı kadar çevresi tarafından sevilecek ve fark edilecektir. Ve işte o saatten sonra Alp ve arkadaşları için daha önce eşi benzerine rastlanmamış bir sınav başlayacaktır.
Hikayenin bir diğer önemli hattı ise Alp ve Yeşim'in arkadaşları. Onlar çocukluk arkadaşları değiller. Peki öyleyse onların bu hikayedeki yerleri ne? Daha da önemlisi Aylin, bu karakterler arasında neden önemli? Alp, Yeşim ve Metin'e lise yıllarından başlayan ve beş yıl sonrasına taşan, aşk ve arkadaşlık ilişkilerinin sınanacağı, ömür boyu unutamayacakları bu tecrübede siz de eşlik etmek ister misiniz?
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...